Sosyal medya ve modayla ilgiliyseniz, bu ara her yerde onu görüyorsunuz. Çantaların üzerinden size bakıyor, fenomenlerin evini süslüyor. Tüylü kulakları, kocaman dişleri ve hınzır bakışlarıyla Labubu, ilk bakışta “şirinlik” algısından oldukça uzak bir oyuncak. Ama tam da bu zıtlık onu dünyanın dört bir yanında koleksiyonerlerin ve sosyal medya kullanıcılarının gözdesi haline getirdi. Hong Kong merkezli Pop Mart’ın ünlü sanatçı Kasing Lung’la yarattığı bu karakter, yalnızca bir tasarım oyuncağı değil; aynı zamanda çağdaş kültürün ironik ve karanlık tarafına da göz kırpan bir figür. Üstelik oldukça kârlı: Pop Mart, Labubu karakteriyle büyük bir ticari başarı elde etti. Şirketin Labubu’nun da dahil olduğu, ‘The Monsters’ serisi, 3 milyar yuan (yaklaşık 419 milyon ABD Doları) gelir sağladı ve bu, Pop Mart'ın toplam gelirinin %23’ünü oluşturdu. Bu başarı, Pop Mart’ın net kârını 2024’te %188 artırarak 3.1 milyar yuan’a (yaklaşık 427 milyon ABD Doları) çıkardı.
BİR PRESTİJ MESELESİ
Peki bu ‘sevimsiz sevimli’ nasıl bu denli popüler oldu? Labubu’nun popülerliğinin temelinde üç ana etken yatıyor: Sınırlı üretim, duygusal bağ kuran tasarımı ve sosyal medya etkisi. Blind box (kapalı kutu) sistemiyle satılan figürler, tüketicide merak uyandırıyor ve koleksiyon yapma arzusunu tetikliyor. Her seride yalnızca belirli sayıda özel “chase” figürün bulunması, bu oyuncakları daha da değerli hale getiriyor. Labubu koleksiyonuna sahip olmak, artık yalnızca bir oyuncak değil; bir prestij göstergesi.
Bir diğer güçlü etki alanı ise Instagram ve TikTok gibi platformlar. Koleksiyoncular, açtıkları kutuların içinden çıkan Labubu’ları büyük bir heyecanla paylaşıyor; farklı karakterler, kıyafetler ve temalarla pozlar veriyor. Hatta bazı kullanıcılar, Labubu’yu tıpkı bir moda ikonu gibi stilize ediyor. Bu da onun yalnızca çocuklara değil, 20’li ve 30’lu yaşlardaki genç yetişkinlere hitap eden bir ‘kültür nesnesi’ haline gelmesini sağlıyor.
Ancak Labubu’nun esas gücü, “çirkinliğin sevimliliği” üzerine kurulu ters köşe estetiğinden geliyor. Geleneksel güzellik algılarına uymayan yüzüyle, modern dünyanın kusursuzluk takıntısına bir başkaldırı niteliğinde. Bir yandan gotik masalları andıran bir karanlık taşıyor, öte yandan komikliğiyle samimi bir bağ kuruyor.
Bugün Labubu figürleri yalnızca Asya’da değil, Avrupa ve Amerika’da da büyük ilgi görüyor. Türkiye’de de sınırlı sayıdaki ithal ürünler kısa sürede tükeniyor, bazı figürler ikinci elde beş katı fiyatına alıcı buluyor. Tanesinin 25 dolardan satıldığını düşünürsek, küçük bir bebek için hiç de fena bir başarı sayılmaz… Bu da onun sadece estetik bir beğeni değil, aynı zamanda yatırım aracı haline geldiğini gösteriyor.
Labubu, oyuncağın ötesinde bir karakter; çağımızın absürtlüğünü, duygusal karmaşasını ve kolektif mizah anlayışını taşıyan bir simge. Ve belki de bu yüzden, ne kadar tuhaf görünürse görünsün, onun gözlerinde kendimizi bulmakta zorlanmıyoruz.
