Konakladığım Anantara zinciri Koh Samui’de üç oteliyle diziye set olurken, Four Seasons da önceki sezonlardaki gibi bu yapımda da işbirliğini sürdürüyordu. Oteller yalnızca arka plan değil, hikâyenin ruhunu taşıyan unsurlar. Bu sezona özel tasarlanan sağlık programları, dizinin temasıyla uyumlu kokteyl menüleri ve çay saatleriyle atmosfer hâlâ canlı. Hawaii ve Sicilya’dan sonra Tayland da bu büyünün bir parçası oldu.
Dizinin etkisi sadece kulaktan kulağa değil, rakamlarda da kendini belli ediyor. Four Seasons Koh Samui’ye yapılan aramalar %40 artmış. Anantara otelleri, sitelerinde %104’lük bir trafik ve %41 daha fazla doğrudan rezervasyon yakalamış. Bangkok Airways bile artan ilgi nedeniyle havaalanına 44 milyon dolarlık yatırım planlıyor. Bu turizm dalgası sadece otelleri değil, Bangkok’taki Royal Osha gibi çekim noktası haline gelen restoranları da etkiliyor, misafirler yemeğin ardından sette geçen alanları gezmek istiyor.

Tayland bu etkiyi artık ustalıkla yönetiyor: 4,4 milyon dolarlık teşvikle Japonya’yı geride bırakıp çekimi ülkeye kazandırmış, konaklama ve ulaşım desteğiyle yapım ekibinin işini kolaylaştırmış. Üstelik bu sezon, BLACKPINK üyesi Lalisa’nın kadroda yer alması Taylandlılar için ayrı bir gurur. “Bizden biri”nin tüm dünyada parlaması, halkın da diziye daha çok sahip çıkmasına neden olmuş. Sohbet ettiğim herkes, dizinin ülkeye saygılı bir bakış sunduğunu düşünüyor.
Dördüncü sezonun nerede geçeceği henüz net değil ama yapımcı Mike White’ın soğuktan hoşlanmadığı biliniyor. Peki Türkiye neden olmasın? Kapadokya, peribacaları, mağara otelleri ve tarih öncesinden gelen mistik havasıyla kökler ve geçmiş gibi bir temaya büyüleyici bir fon olabilir. Bodrum ise dizinin lüks resort geleneğini devam ettirip mitolojik mirasını hikâyeye katabilir. Mardin deseniz kültürlerin iç içe geçtiği yapısıyla aile sırlarına ve geçmişle yüzleşmelere zemin hazırlayabilecek özel bir durak. Güçlü görsellik bizde, zengin kültürel doku bizde, misafirperverlik de öyle, bekleriz…