Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, 50'den fazla eseri bulunan ve eserleri çok sayıda dile çevrilen Mario Vargas Llosa, "ilahi yetenekli hikâye anlatıcısı" olarak nitelendiriliyor. 1936 yılında Peru’nun Arequipa kentinde doğan Jorge Mario Pedro Vargas Llosa, çocukluk yıllarını Bolivya’nın Cochabamba kentinde geçirdi. Çok genç yaşlarda kendi hikayelerini oluşturan yazar, ilk oyunu olan ‘İnkanın Kaçışı’ ile kariyerine bir mihenk taşı bıraktı. İspanya’da ve Paris’teki eğitim hayatından sonra gazetecilik hayatına adım atan yazar, ilk romanı olan Kahramanın Zamanını aynı dönemde kaleme aldı. Roman, Perulu bir askeri okulda yolsuzluk ve taciz suçlamasını konu alıyordu. 1962 yılında yayımlanan bu eser, ülkede ordunun oldukça önemli bir güce sahip olduğu bir zamanda yazılmıştı. Bu sebeple eser, bazı Perulu generaller tarafından hoş karşılanmadı. Hatta Vargas Llosa, romanının bir kısmının yakıldığını ve sansüre uğradığını söyledi.
1966 yılına gelindiğinde deneysel ikinci romanı ‘Yeşil Ev’ okurla buluşmuştu bile. Peru çölünde ve ormanında geçen hikaye, Bir genelev etrafında pezevenkler, misyonerler ve askerlerin ittifakını anlatıyordu. Öyle ki, Yeşil Ev ve Kahramanın Zamanı, 1960'lar ve 1970'lerde Latin American Boom edebiyat akımının ortaya çıkmasına katkıda bulunan eserler oldu. Vargas Llosa'nın Kolombiyalı arkadaşı Gabriel García Márquez'in de aralarında bulunduğu isimler bu akımı temsil eden yazarlar haline geldi.
Mario Vargas Llosa ve Gabriel García Márquez’in arkadaşlığı anlaşmazlıklar içeriyor ve edebiyat dünyasında sıkça konuşuluyordu. 1976 yılında, bir sinema salonunda Vargas Llosa’nın García Márquez’i yumruklamasıyla başlayan küslük, 2007 yılına kadar sürdü ve sonunda iki dev yazar yeniden barıştı.
Nobel Edebiyat Ödülü’ne 2010 yılında layık görülen Mario Vargas Llosa, teşekkür konuşmasında “Hayal etmeye, okumaya ve yazmaya devam etmeliyiz’’ diyerek edebiyat tarihine unutulmayacak bir not düşmüş oldu.
Hayatının son yıllarını Peru ve Madrid’de geçiren yazar, 89 yaşında aramızdan ayrıldı. Vefatını oğlu Álvaro Vargas Llosa, 13 Nisan’da babasının ailesiyle birlikte huzur içinde öldüğünü duyurdu. Mario Vargas Llosa’nın ölümü, dünya tarihinde ‘Latin Amerika Boom’un yaşayan son büyük isminin vedası’ olarak kayda geçti.