Avrupa elektrikli araç pazarındaki ivmelenme içinde Türkiye, kısmi ÖTV avantajı gibi desteklerle bu büyümenin lokomotifi haline gelmeye başladı. Hatta 2025’in ilk on ayında BEV satışlarında kaydedilen %112’lik sıçramayla, önümüzdeki beş yıl içinde Avrupa’nın en büyük üç BEV pazarından biri olmaya doğru ilerliyor.
Bu pazar dinamizmi, Hyundai Motor Türkiye’nin 2026 yılı Ağustos ayında başlayacak yeni yerli BEV üretim hamlesiyle de kesişiyor. Hyundai Türkiye’yi Togg’un ardından ikinci tam elektrikli otomobil üretim üssü konumuna taşıyacak bu atılım, global ölçekte %48’lik büyüme planlayan Hyundai’nin genel elektrifikasyon stratejisinin kilit bir bileşeni olarak görülüyor.
Bu hedefe ulaşmak için 18 hibrit ve 21 tam elektrikli model, yeni nesil batarya teknolojileri, otonom 5.0 sürüş ve robotikler gibi mobilite çözümlerini içeren bir yol haritası izleyen Hyundai’nin Türkiye’de hazırlamaya devam ettiği yeni üretim hattı, bu vizyon doğrultusunda İzmit tesislerinin kapsamlı bir mühendislik dönüşümünden geçmesini sağladı. Fabrika, yeni nesil elektrikli araç mimarisine uyum sağlamak üzere BEV gövde tabanı, yüksek voltajlı bataryalar ve güç elektroniği sistemlerinin entegrasyonu için tamamen yeniden yapılandırılıyor.
Artan araç ağırlığının gerektirdiği şasi güçlendirmeleri, konveyör sistemlerinin ve atölye teknolojilerinin yenilenmesi, Hyundai Türkiye’yi Batı Avrupa seviyelerinde teknik üstünlüğe çıkarıyor. Bu dönüşümün ilk somut adımını IAA Mobility Show’da tanıtılan ve Avrupa’da tasarlanıp geliştirilen, Türkiye’den 40’tan fazla ülkeye ihraç edilecek Ioniq 3 konseptinde gördük. Şimdi ise bunun gerçek şeklinin üretimi için geri sayım başlamış durumda; bu da tüm endüstrimizi heyecanlandırıyor.
İşte tam bu motivasyon içindeyken Hyundai’nin elektrikli ailesinin en yeni ve en büyük üyesi olan, Kasım 2024’te prömiyeri yapıldıktan sonra tüm dünyada büyük ilgi toplayan Ioniq 9, Hyundai’nin amiral gemisi elektrikli SUV modeli olarak Türkiye’ye de geldi.
Dünya çapında ödüller toplayan Ioniq 5 ve Ioniq 6’nın zeminlerini oluşturan E-GMP (Elektrikli Global Modüler Platform) üzerinde geliştirilen Ioniq 9, Hyundai’nin 2030 yılına kadar 21 farklı elektrikli modeli pazara sunma planlarının en gösterişli seçeneği olarak da ayrı bir prestije sahip.
Ioniq 9’un teknik detaylarına baktığımızda, grup içindeki Kia EV9’a göre üstünlük sağlayarak E-SUV segmentindeki iddialı konumunu destekliyor. 5.060 mm uzunluğa ve 3.130 mm dingil mesafesine sahip olan bu iri Ioniq, iç mekânda “evden uzakta bir ev” hissi veren, tamamen düz zemine sahip altı veya yedi kişilik lounge benzeri bir kabin sunuyor.

Sürüş konforu, masaj fonksiyonlu Ergo Motion sürücü koltuğu ve Rahatlama Pozisyonlu ön/ikinci sıra koltuklarla en üst seviyeye taşınmış. Calligraphy donanımında yer alan, 190 mm ileri-geri hareket edebilen Universal Island 2.0 sürgülü konsol, kabin içi erişim ve işlevselliği optimize eden pratik ve farklı bir çözüm olarak öne çıkıyor.
2.494 litreye büyütülebilen bagaj hacminde, üçüncü sıra koltuklar katlandığında 908 litre, tüm koltuklar açıkken dahi 338 litre saklama alanı korunabiliyor.
Güç aktarma organlarında, tabana monte 110,3 kWh kapasiteli NMC Lityum İyon bataryanın büyüklüğünün altı çizilmeli. Arkadan itişli Progressive versiyonu 160 kW motorla 620 km menzil sunarken, çift motorlu AWD Calligraphy versiyonu 226,1 kW kombine güç ve 600 km menzil ile 0-100 km/s hızlanmasını 6,7 saniyede tamamlayabiliyor.
Ioniq 9’un şarj mimarisi, 350 kW UFC ultra hızlı şarj desteği sayesinde %10’dan %80’e şarj süresini yalnızca 24 dakikaya indirerek BEV’lerdeki kritik şarj süresi dezavantajını ciddi biçimde azaltıyor. Ayrıca V2L (Vehicle-to-Load) özelliği ve 400V/800V çoklu şarj desteği ile maksimum enerji esnekliği sağlıyor.
Aeroestetik tasarım ve aerodinamik mühendislik, sürtünme katsayısının 0,259 Cd gibi iddialı bir değere indirilmesinde kilit rol oynamış. Bu başarı, hava akışını soğutma ihtiyacına göre yöneten yenilikçi çift yönlü Aktif Hava Kapakçıkları (AAF), 3D şekilli alt koruma ve aerodinamik jant tasarımlarıyla elde edilmiş.
Yürüyen aksamda elektrikli SUV’lara özgü geliştirilen MacPherson çok bağlantılı süspansiyon, otomatik yükseklik ve sertlik ayarlı amortisörler bulunuyor. Şasi Kontrol Modülü (CDCU) dinamik tork dağıtımı sağlarken, “Arazi Modu”nda sistem zorlu zeminlerde bile optimum çekişi garanti altına almak üzere tasarlanmış.
Kabin içi deneyim, çift lamine akustik camlar ve ANC-R (Aktif Yol Sesi Engelleme) teknolojisiyle güçlendirilmiş. UV-C sterilizasyon alanına da sahip olan sürüş odaklı kokpit, 12,3 inç’lik panoramik kavisli gösterge ve multimedya ekranları, direksiyon kolonuna entegre vites kolu ile minimalist ve teknolojik bir kullanıcı arayüzü sunuyor.
Güvenlik tarafında ise FCA 2, LFA 2 ve 10 adet hava yastığı (merkezi hava yastığı dâhil) maksimum koruma sağlıyor.
Almanya’da 2026 yılının “Premium Modeli” seçilen Ioniq 9, hem global satış hedeflerine ulaşmada Hyundai’ye güçlü bir kaldıraç sağlarken, teknik yeterliliği ve segmentindeki yenilikçi mühendislik çözümleriyle BEV pazarındaki liderlik yarışında markanın iddiasını pekiştiren bir model olarak öne çıkıyor.
Ve en kompakt Ioniq Türkiye’de üretime girmeden önce, markanın en büyük Ioniq’iyle Hyundai’nin elektrikli imajını tavana çıkarıyor.
Avrupa elektrikli araç pazarındaki ivmelenme içinde Türkiye, kısmi ÖTV avantajı gibi desteklerle bu büyümenin lokomotifi haline gelmeye başladı. Hatta 2025’in ilk on ayında BEV satışlarında kaydedilen %112’lik sıçramayla, önümüzdeki beş yıl içinde Avrupa’nın en büyük üç BEV pazarından biri olmaya doğru ilerliyor.
Bu pazar dinamizmi, Hyundai Motor Türkiye’nin 2026 yılı Ağustos ayında başlayacak yeni yerli BEV üretim hamlesiyle de kesişiyor. Hyundai Türkiye’yi Togg’un ardından ikinci tam elektrikli otomobil üretim üssü konumuna taşıyacak bu atılım, global ölçekte %48’lik büyüme planlayan Hyundai’nin genel elektrifikasyon stratejisinin kilit bir bileşeni olarak görülüyor.
Bu hedefe ulaşmak için 18 hibrit ve 21 tam elektrikli model, yeni nesil batarya teknolojileri, otonom 5.0 sürüş ve robotikler gibi mobilite çözümlerini içeren bir yol haritası izleyen Hyundai’nin Türkiye’de hazırlamaya devam ettiği yeni üretim hattı, bu vizyon doğrultusunda İzmit tesislerinin kapsamlı bir mühendislik dönüşümünden geçmesini sağladı. Fabrika, yeni nesil elektrikli araç mimarisine uyum sağlamak üzere BEV gövde tabanı, yüksek voltajlı bataryalar ve güç elektroniği sistemlerinin entegrasyonu için tamamen yeniden yapılandırılıyor.
Artan araç ağırlığının gerektirdiği şasi güçlendirmeleri, konveyör sistemlerinin ve atölye teknolojilerinin yenilenmesi, Hyundai Türkiye’yi Batı Avrupa seviyelerinde teknik üstünlüğe çıkarıyor. Bu dönüşümün ilk somut adımını IAA Mobility Show’da tanıtılan ve Avrupa’da tasarlanıp geliştirilen, Türkiye’den 40’tan fazla ülkeye ihraç edilecek Ioniq 3 konseptinde gördük. Şimdi ise bunun gerçek şeklinin üretimi için geri sayım başlamış durumda; bu da tüm endüstrimizi heyecanlandırıyor.
İşte tam bu motivasyon içindeyken Hyundai’nin elektrikli ailesinin en yeni ve en büyük üyesi olan, Kasım 2024’te prömiyeri yapıldıktan sonra tüm dünyada büyük ilgi toplayan Ioniq 9, Hyundai’nin amiral gemisi elektrikli SUV modeli olarak Türkiye’ye de geldi.
Dünya çapında ödüller toplayan Ioniq 5 ve Ioniq 6’nın zeminlerini oluşturan E-GMP (Elektrikli Global Modüler Platform) üzerinde geliştirilen Ioniq 9, Hyundai’nin 2030 yılına kadar 21 farklı elektrikli modeli pazara sunma planlarının en gösterişli seçeneği olarak da ayrı bir prestije sahip.
Ioniq 9’un teknik detaylarına baktığımızda, grup içindeki Kia EV9’a göre üstünlük sağlayarak E-SUV segmentindeki iddialı konumunu destekliyor. 5.060 mm uzunluğa ve 3.130 mm dingil mesafesine sahip olan bu iri Ioniq, iç mekânda “evden uzakta bir ev” hissi veren, tamamen düz zemine sahip altı veya yedi kişilik lounge benzeri bir kabin sunuyor.
Sürüş konforu, masaj fonksiyonlu Ergo Motion sürücü koltuğu ve Rahatlama Pozisyonlu ön/ikinci sıra koltuklarla en üst seviyeye taşınmış. Calligraphy donanımında yer alan, 190 mm ileri-geri hareket edebilen Universal Island 2.0 sürgülü konsol, kabin içi erişim ve işlevselliği optimize eden pratik ve farklı bir çözüm olarak öne çıkıyor.
2.494 litreye büyütülebilen bagaj hacminde, üçüncü sıra koltuklar katlandığında 908 litre, tüm koltuklar açıkken dahi 338 litre saklama alanı korunabiliyor.
Güç aktarma organlarında, tabana monte 110,3 kWh kapasiteli NMC Lityum İyon bataryanın büyüklüğünün altı çizilmeli. Arkadan itişli Progressive versiyonu 160 kW motorla 620 km menzil sunarken, çift motorlu AWD Calligraphy versiyonu 226,1 kW kombine güç ve 600 km menzil ile 0-100 km/s hızlanmasını 6,7 saniyede tamamlayabiliyor.
Ioniq 9’un şarj mimarisi, 350 kW UFC ultra hızlı şarj desteği sayesinde %10’dan %80’e şarj süresini yalnızca 24 dakikaya indirerek BEV’lerdeki kritik şarj süresi dezavantajını ciddi biçimde azaltıyor. Ayrıca V2L (Vehicle-to-Load) özelliği ve 400V/800V çoklu şarj desteği ile maksimum enerji esnekliği sağlıyor.
Aeroestetik tasarım ve aerodinamik mühendislik, sürtünme katsayısının 0,259 Cd gibi iddialı bir değere indirilmesinde kilit rol oynamış. Bu başarı, hava akışını soğutma ihtiyacına göre yöneten yenilikçi çift yönlü Aktif Hava Kapakçıkları (AAF), 3D şekilli alt koruma ve aerodinamik jant tasarımlarıyla elde edilmiş.
Yürüyen aksamda elektrikli SUV’lara özgü geliştirilen MacPherson çok bağlantılı süspansiyon, otomatik yükseklik ve sertlik ayarlı amortisörler bulunuyor. Şasi Kontrol Modülü (CDCU) dinamik tork dağıtımı sağlarken, “Arazi Modu”nda sistem zorlu zeminlerde bile optimum çekişi garanti altına almak üzere tasarlanmış.
Kabin içi deneyim, çift lamine akustik camlar ve ANC-R (Aktif Yol Sesi Engelleme) teknolojisiyle güçlendirilmiş. UV-C sterilizasyon alanına da sahip olan sürüş odaklı kokpit, 12,3 inç’lik panoramik kavisli gösterge ve multimedya ekranları, direksiyon kolonuna entegre vites kolu ile minimalist ve teknolojik bir kullanıcı arayüzü sunuyor.
Güvenlik tarafında ise FCA 2, LFA 2 ve 10 adet hava yastığı (merkezi hava yastığı dâhil) maksimum koruma sağlıyor.
Almanya’da 2026 yılının “Premium Modeli” seçilen Ioniq 9, hem global satış hedeflerine ulaşmada Hyundai’ye güçlü bir kaldıraç sağlarken, teknik yeterliliği ve segmentindeki yenilikçi mühendislik çözümleriyle BEV pazarındaki liderlik yarışında markanın iddiasını pekiştiren bir model olarak öne çıkıyor.
Ve en kompakt Ioniq Türkiye’de üretime girmeden önce, markanın en büyük Ioniq’iyle Hyundai’nin elektrikli imajını tavana çıkarıyor.
E-GMP platformunun üç sıralı ve dev yaşam alanı sunan en büyük, yeni amiral BEV modeli Ioniq 9; 110,3 kWh bataryasıyla 620 km menzil ve 24 dakikalık ultra hızlı şarj kabiliyetiyle geldi.