Alternatif pop sahnesinin genç ve güçlü isimlerinden Elif Çohaz, yayımlanan son şarkısı ‘Yelkenler’ ile dinleyiciyi hem yaz akşamlarının hafifliğine hem de kendi içsel dönüşüm yolculuğuna davet ediyor. 17. Nardis Caz Vokal Yarışması ve İKSV Genç Caz+ gibi prestijli platformlardan tanıdığımız sanatçıdan, yeni single’ı, müzikal yolculuğu ve geleceğe dair planlarını dinledik.
Yelkenler’i dinlediğimizde sade, sakin ama içsel olarak da çalkantılı bir evrenle karşılaşıyoruz. Bu şarkının çıkış noktası neydi?
Yelkenler, içimde biriken bir farkındalığın dışavurumu. Duygusal yükleri, beklentileri ve yorgunluğu sırtladığım bir dönemden geçiyordum. Kimi şeyleri kontrol etmeye çalıştıkça daha çok sıkıştığımı hissettim. En nihayetinde ‘bırakmak’ ile gelen bir dinginlik yaşadım. O kırılma anı hem acı hem özgürleştiriciydi ve şarkının duygusal ekseni tam da bu noktaya oturuyor.
Şarkıda yalnızca kendisi değil, iki taraf için ayakta durmaya çalışan bir kadının hikayesi var. Bu metafor sizin kişisel hayatınızda nasıl yankı buldu?
Ben sadece romantik ilişkilerde değil, pek çok bağda hep ‘dengeyi sağlama’ rolünü üstlenmişimdir. Kimi zaman karşı taraf için fazlaca emek vermek, kendini ihmal etmeye dönüşebiliyor. Yelkenler’deki karakter de aslında bu sorgulamanın içinden geçiyor. Bu yüzden şarkı, hem bana hem de benzer şeyler yaşayanlara bir tür ayna sunuyor.
Alternatif müzik yapan bağımsız bir müzisyen olarak, yolculuğunuzda en çok hangi anlarda yalnızlık hissediyorsunuz?
Bağımsızlık özgürlük sağlasa da yalnızlıkla el ele gidiyor. Her aşama bir karar süreci barındırıyor. Karar vermekte çok iyi olduğum söylenemez. Neyi, ne zaman ve nasıl yapacağıma dair birçok sorum oluyor. Şanslıyım ki bana ışık tutan insanlar var hayatımda. Ama insanın hayaline, kimse kendisi kadar inanmadığı için, ben ittirmeyince bazı şeyler ilerlemiyor. Bu da yalnızlık hissini getiriyor. Yine de yalnızlık bazen yaratıcı bir alana dönüşüyor.
Hukuk eğitimi alıp cazdan alternatif pop’a uzanan bir yolculuk... Bu geçişte belirleyici olan neydi?
Hukuk fakültesinde okurken müzikten hiç kopmadım. Fikri mülkiyet hukukuna yönelmem de bu iki alanın kesişiminde durma arzusundan doğdu. Ama caz müziğiyle tanışmam, beni profesyonel müzik hayatına yaklaştıran dönüm noktasıydı. Alternatif müzikse sonunda kendi anlatım dilimi bulduğum alan oldu.
Bundan sonra neler olacak?
Şu sıralar bestelerime odaklanmış durumdayım. Yeni şarkılar, belki bir EP fikri var kafamda. Samimi sahne anlarımı çoğaltmak istiyorum.