Son yıllarda başta otomotiv olmak üzere pek çok sektörde Türkiye pazarına yönelen Çin, denizcilik alanında da üretim ve rekabet gücüyle ciddi hamleler yapıyor. Demem o ki, böyle giderse Çin, yerli sanayicilerimizi hayli zorlayacak. Bu nedenle birçok firma ticaret dünyasının sert sularında güç birliği yaparak çıkış yolu arıyor. Hükümetin gelişmeleri yakından takip etmesi ve başta teşvikler olmak üzere destekleyici yöntemlerle denizcilik sektörüne orta ve uzun vadeli moral aşılaması, can suyu taşıması önemli…
Sanayicilerimiz ekonominin küresel fırtınaları ve bunların ülkemize yansımaları konusunda oldukça deneyimli ve antrenmanlı. Yeter ki sunacakları öneriler ekonomi yönetimi tarafından reçete kabul edilsin. Bu gerçekleşirse ‘Made in Turkey’ yazan ürünler her alanda olduğu gibi denizcilikte de dünyaya meydan okur! Şimdi konuyu somuta indirgeyelim…
OLMAZSA OLMAZ!
Güncel olduğu için Çin örneğinden devam etmek istiyorum. Deniz şanzımanları alanında Türkiye pazarında etkin olmak için müthiş bastırıyorlar. Fiyat, kalite, teslimat hızı vb gibi tüketici bazında etkili unsurları son derece bilinçli kullanıyorlar. Bir başka deyişle Türk ürünlerine yönelik talebi kendilerine çevirmeye çalışıyorlar. Günümüzün rekabet dünyasında bu durum son derece doğal! Önemli olan yerli sanayicilerimizin ne yaptığı veya yapması gerektiği. Onlar da boş durmuyor elbette… Çin, geçen35 yıl içinde devlet politikası olarak uyguladığı ihracat odaklı ekonomik açılımların geri dönüşlerini alırken sanayicilerimiz de özellikle iç pazarda buna karşı koymak için ciddi performans sergiliyor.
Denizcilik sektöründe faaliyet gösteren ay yıldızlı şirketlerin Ar-Ge konusunda halk deyimiyle oldukça iştahlı olmaları en büyük avantajımız. Çünkü yeniliğe açıklar ve bu konuda neler yapabileceklerini sürekli araştırıyorlar. Konuya deniz şanzımanlarından girdim, devam edeyim. Deniz taşıtlarının verimliliği, manevra yeteneği ve güvenliği açısından son derece kritik bir parçadan söz ediyorum. İşin teknik kısmı bir yana Çin’in bu alandaki büyümesine ve iç pazarımızda baskın olmaya başlamasına dikkat çekmek istiyorum! Asya’nın devi, uygun fiyatlı ve orta segment şanzımanlar üreterek neredeyse tüm dünyaya satıyor. Bu durumu analiz eden sektör temsilcilerimiz önümüzdeki aylardan itibaren organize çıkışlarla kamuoyunu, siyaset ve ekonomi çevrelerini aydınlatacak diye düşünüyorum. Çin kuvvetli geliyor, hatta geldi! Mavi dünyanın Türk şirketleri bu durum nedeniyle, “Rekabete hazırız. Ancak sektörün sorunları ivedilikle çözülmeli” mesajını üst perdeden vermeye hazırlanıyor diyebilirim. Ne demişler birlikten kuvvet doğar. Yolları açık olsun.

DURUM TESPİTİ
Bu yaklaşımı önemsiyorum. Çünkü söz konusu Türkiye olunca gerisi teferruattır. Gelişmeleri bu inançla yakından izleyen Baysan Marine ve Uygar Makine Sanayi A.Ş’nin ufkun ötesini gören yaklaşımlarını dikkate değer buluyorum. Küresel rekabet dünyasının yıldız şirketleri İMES ve Tekirdağ Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan modern tesislerinde 5 HP’den 1000 HP’ye kadar 10 farklı tipte hidrolik deniz şanzımanı ve 250,350,400 HP aralığında 5 modelde mekanik şanzıman üretimi gerçekleştiriliyor. Bir başka deyişle ay yıldız yürekli yerli üreticilerimiz Çin menşeli ürünlerle de rekabet etmeye devam ediyor. İşleri kolay değil ancak deneyimleri ve kararlılıkları her güçlüğü aşacak düzeyde. İş dünyasının başarılı girişimcilerinden Hakan Gülbay da bu sürece katkı sağlayan isimlerden. Deneyimli yönetici özetle şunları vurguluyor: “Türkiye’nin denizcilik sektöründe güvenilir, yenilikçi ve yüzde 100 yerli üretim gücüyle öne çıkan çözüm ortağı olma hedefimize doğru emin adımlarla yürüyoruz. Ancak son yıllarda Çin kökenli düşük maliyetli ürünlerin iç pazara yönelmesiyle oluşan rekabet baskısı sanayicilerimizi oldukça zorluyor.”
Sözün özü, Baysan Marine ve Uygar Makine A.Ş’nin kaliteli ürünleri ABD başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde tercih edilirken Çin ürünleri de sessiz sedasız Türkiye piyasasında yaygınlaşıyor. Çünkü bu ülke yüzde yüz devlet destekli politikalarıyla sanayicilerine yol açmaya devam ediyor. Ankara’nın bu konuyla ilgili sesleri duyması için denizcilik sektörünün kamuoyuna gelişmeleri iyi anlatması gerekiyor. Dilerim başarırlar. Gelecek yazıya kadar esen kalın.