Elektrifikasyonun otomobil dünyasındaki karşılığı genellikle sessizlik ve verimlilikle özetlenir. Ancak Mercedes, yeni nesil CLA ile bu iki temel özelliği çok daha fazlasına dönüştürmüş. CLA EQ yalnızca bir elektrikli otomobil değil; aynı zamanda dijital zekanın, aerodinamik ustalığın ve enerji verimliliğinin disiplinli bir sentezi. Stuttgartlı üretici, EQS ve EQE ile hedeflediği sıçramada istediği yüksekliğe çıkamamışken, şimdi Çinlilere karşı ve geniş kitleler için yönünü bu “kompakt amiral gemisine” çevirmiş durumda…
Yani artık C EQ ve S EQ gibi multi enerji platformlarının tam elektriklilerinden bahsediyor olacağız… Ki, Eylül’de (bizim önceden gördüğümüz, fakat ambargosundan dolayı gösterip anlatamadığımız) yeni müthiş GLC EQ da, artık EQC ismini unutturacak…
Şimdi gelelim yepyeni CLA’ya… Silueti tanıdık olabilir; fakat aerodinamiğe adanmışlığı onu sınıfında ayrı bir yere koyuyor. EQXX konseptine benzetilerek şekillendirilen gövde, 0.21 gibi etkileyici bir hava sürtünme katsayısına ulaşıyor. 4,72 metrelik uzunluk, 1,86 metrelik genişlik ve 1,47 metrelik yükseklik ölçüleri, bir Coupé formunda bile iç mekan ergonomisini korumayı başarıyor. Hatta arkada oturan 1.90 boyundaki yolcuların başı tavana değmeden seyahat edebiliyor. Bagaj hacmi 405 litre, ön kaput altındaki frunk ise 101 litre…
CLA EQ’nun belki de en stratejik avantajı, Mercedes’in EQXX projesinden taşınan 800V elektrik mimarisi… Bu sistem yalnızca yüksek şarj gücü sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda ısınma kayıplarını minimize ederek menzili doğrudan etkiliyor. 85 kWh net kapasiteli batarya ile CLA 250+ modeli 792 km’ye kadar, Türkiye’ye gelecek çift motorlu 350 4MATIC versiyonu ise 771 km’ye kadar WLTP menzili sunuyor. Tüketim değerleri sırasıyla 12,2 kWh ve 12,5 kWh seviyesinde; bu da onları C-segmentinde verimlilik şampiyonluğuna taşıyor.
Bu verimliliğin ardında yalnızca aerodinami ya da batarya değil, aynı zamanda teknik detaylar gizli: Mercedes, yüksek hızlarda ikinci vitese geçen iki kademeli bir şanzıman kullanıyor. Aynı zamanda ısı pompası sistemi, batarya, motor ve çevredeki havadan üç farklı kaynak üzerinden kabin ile bataryayı eşzamanlı olarak iklimlendiriyor. Bu sistem, önceki nesil platformlara göre yaklaşık %30 oranında daha az enerji tüketiyor.
Türkiye’ye daha sonra gelecek 200 kW gücündeki CLA 250+, arkadan itişli yapısıyla 6,7 saniyede 0-100 km/h hızlanmasını tamamlıyor. Bu sonbaharda yollarımıza çıkacak olan 260 kW’lik 350 4MATIC ise çift e-motorlu yapısıyla bu değeri 4,9 saniyeye indiriyor. Her iki versiyonun da azami hızı 210 km/h. Ancak yüzeysel fikir veren bu performans verilerinin yanında aracın doğasına dair asıl karakter, sürüş esnasındaki ‘Mercedesvari’ dinginlikte saklı…
AKILLI, SESSİZ VE ZARİF
Kopenhag çevresindeki ilk sürüş izlenimlerimizde dikkat çeken en önemli unsur, CLA’nın sessizliği ve sükunetiydi. Rüzgarlı havada dahi iç mekanda huzur bozulmuyor. Pasif çelik suspansiyon sistemi, adaptif sistemlerin eksikliğini hissettirmeyecek kadar rafine… Yeni CLA, dinamik sürüşten ziyade, enerjiyi tasarruflu ve zarif bir biçimde tüketmeyi önceliyor. Tam sportif bir AMG versiyonu içinse biraz daha bekleyeceğiz…
Aracın içine geçersek; Mercedes’in kendi geliştirdiği MB.OS işletim sistemi, CLA’yı dijital etkileşim alanında rakipsiz kılıyor. Google Gemini ve ChatGPT entegrasyonu sayesinde araç içi sesli kontrol sadece pratik değil, artık sohbet edilebilir bir boyuta da taşınmış durumda. Bu sayede sürücü yalnızken bile yapay zekayla etkileşim kurarken, kendine her şeyi bilen sanal bir yol arkadaşı edinmiş oluyor.
Konsol boyunca en soldan en sağa uzanan Widescreen kokpit tasarımı, üçlü ekran yapısıyla dikkat çekerken; opsiyonel yolcu ekranı film, dizi ya da oyun gibi eğlencelerle sağ koltuğa özel... Ancak en sağ ekran yoksa yerine yerleştirilen plastik panelde sadece yıldızlar parlayacak… Kullanıcı arayüzü, ‘zero-layer’ konsepti sayesinde sezgisel, sade ve hızlı… Klima kontrolleri ekran üzerinde ancak erişimi zorlaştırmayan sabit bir şerit içinde sunuluyor. Vites kolu direksiyonun ardına alınmış ve aynı zamanda reküperasyon kademelerini de yönetiyor.
Klasik frenleme alışkanlıklarını kökten değiştirebilecek bir teknolojiyle gelen yeni CLA, adaptif hız sabitleyici sensörleriyle entegre çalışan reküperasyon sisteminde öndeki trafiği analiz ederek otomobili adeta ‘düşünerek’ yavaşlatıyor. Işıkta duran bir araca yaklaşırken yumuşakça frenleyip, tam duruş öncesinde güvenli bir mesafe bırakması sayesinde, şehir içi sürüş neredeyse pedala dokunmadan gerçekleşebiliyor.
350 kW hızlı şarj altyapısıyla uyumlu olan CLA, 10 dakikalık DC şarjla 325 kilometrelik menzil kazanabiliyor. Navigasyon sistemi ise şarj rotasını; ödeme seçenekleri, hız, istasyon doluluğu gibi değişkenlere göre planlayabiliyor. Bu bağlamda sadece bataryanın değil, tüm ekosistemin zekice düşünülmüş olması dikkat çekici…
Mercedes, bu platformun esnekliğini uzun yol konforuyla buluşturmayı amaçlayarak, ayrıca 1.5 litrelik mild-hybrid benzinli versiyonunu da sunacak. 180 kW toplam güce sahip bu varyant, 48 voltluk elektrik destek ünitesi ve Miller çevrimli motoruyla verimlilik odaklı bir alternatif olacak…
Fakat, CLA EQ 250+ modelinin Almanya’da 55.858 €’dan başlayan fiyatlarının yanında 350 4MATIC için bu rakamın 5 bin Euro’dan az farkla 60.380 €’ya çıkması, giriş şeklinin vergi avantajı yaratamayacağı için Türkiye’ye öncelikli gelmemesinin açıklaması olabilir. Fakat olası bir 160 kW’lik CLA200’ün üretilmesi de söz konusu olabilir…
Artık A ve B-Klasse’lerin üretimden kaldırılmasıyla yeni CLA, Mercedes’in yeni giriş modeli geliyor. Bu nedenle hem mühendislik hem strateji düzeyinde bu modele yüklenen anlam çok büyük. Belki de bu sebeple Mercedes-Benz tarihinin en büyük yatırımı, bu yeni model ailesi için yapılıyor…