Küçük yaşlardan beri müzikle iç içesiniz. Tabii bunda ailenizin payı da büyük olmalı. Müzik tutkunuz nasıl başladı?
Müzisyen bir ailede doğdum. Çocukluğumla ilgili hatırladığım en net hatıralar hep onların provalarında, konserlerinde ya da soundchecklerde… Dönüp baktığımda müzik hayatımda hep vardı zaten ama zaman içinde kendi sevdam iyice arttı. Bunu bir iş olarak sahiplenmeye başladım.
Sahneye adım attığınız ilk anı hatırlıyor musunuz?
Çok uzun süre ailemi sahnenin yanından ya da arkasından izleyen minik kız çocuğuydum. İlk sahne anılarım hep böyle konser öncesi sahneye atlayıp enstrümanlara baktığım, bizimkilere tatlıdan sataştığım anılar. En sevdiğim şey de, sahneye çıkıp mikrofonun olduğu yerde durup akşam konser başladığındaki o kalabalığı hayal etmekti. Sonrasında dayanamayıp kendimi buldum orada. 10 yaş civarlarımda çocuk şarkıları projesiyle bir sürü şehre gittik, konser vermeye. O sahneyi tanımak, süreci anlamak için inanılmaz bi deneyimdi. Sonrasında ben büyüdükçe yavaş yavaş kendi yolculuğum başladı.
Bu zamana kadar hangi çalışmanız size “Hayallerime çok yaklaştım” dedirtti?
‘Ağla Güzelim’i yayınlamak diyebilirim. Çünkü ilk albümümün ilk şarkısı olarak yayınlandı. Çok uzun süredir albümün üzerinde çalışıyoruz ve çok az kaldı, heyecanlıyım.
Sanırım hepimizin hayatında odalarımızı konser anılarıyla, sevdiğimiz sanatçının posterleriyle doldurduğu zamanlar olmuştur. Sizin için bu hangi sanatçı veya gruplardı?
Özetle bahsetmem gerekirse; hepimiz gibi Sezen Aksu’nun kalemine, sesine büyük saygı ve aşkla büyüdüm. Onun dışında Nil Karaibrahimgil’in enerjisi, yazıları, bakış açısını beni çok etkiledi. Göksel’in sözleri… Kendime yakın buluyorum sanırım onun söz yazarlığını şu an. Kelimeleri kullanışımız, hikâye anlatışımız yakın geliyor bazen. Bunun da sebebi Göksel’e kocaman sevgimden. Bir de Şebnem Ferah demek istiyorum. Duruşu, bakış açısı ve 10 Mart 2007 bostancı konseri der susarım. Her sene 1-2 kere izlediğim ve çok etkilendiğim bir konser…

Peki, bir şarkının serüveni sizin için nerede başlar? Bir hayalde mi, bir şehirde mi, yoksa bir duyguda mı?
Şarkı yazmak her zaman çok büyülü ve özel gelmiştir. Bana, hem bu kadar gerçek hem de bu kadar sürreal hissettiren bir aşk var bir de şarkı yazmak… Her yerden başlayabilir. Bence bir şarkı serüveni en çok duygudan doğuyor, o duygununsa bi hayalden mi, bir şehirden mi, bir çift gözden mi, iki güzel sözden mi, kalbin özünden mi geldiği hayata bağlı.
Özellikle Tiktok, Instagram gibi sosyal medya mecralarında oldukça görüyorum işlerinizi. Ne dersiniz, kullanıcılarla aranızdaki iletişim kariyerinize olumlu bir dönüş sağlıyor mu?
Sosyal medyada farklı, önceden yapılmamış şeyler üretmeye çalışıyorum aslında. Zamanında ‘kelimelerden şarkı’ konseptimin bu yüzden bu kadar sevildiğini hissediyorum. Onun dışında da konserler haricinde dinleyenlerle iletişim kurabileceğimiz en rahat yer sosyal medya, o yüzden hoşuma gidiyor orada vakit geçirmek. Bazen böyle bir şarkımla ilgili anısını uzun uzun yazıp anlatan mesajlar alıyorum. Benim için çok değerli, sonuçta hepimizin müziğe varış noktası hissettiklerimizden geçiyor. İyi, kötü, mutlu, mutsuz, iyileşmiş, kırgın fark etmez.
Gelelim son çalışmanız ‘Kollarını Bana Sar’a… Batuhan Kordel ile seslendirdiniz. Nedir hikayesi şarkının?
Aslında şarkıyı ilk yazmaya başladığımda daha dramatik devam edeceğini düşünmüştüm. Sonra başını bitirip nakarata geldiğimde sözlere baktım ve dedim ki, “Bu şarkı bi kavuşma, barışma şarkısı olmalı…” Gözümün önünde resmen yaz mevsimi canlandı. Nakaratı da bitirince dedim ki, “Kesinlikle düet olmalı ve o kişi yüzde yüz Kordel olmalı.” Hemen kendi kısmını yazdı, stüdyoya girdik, klibi çektik ve hazırdık…
Aşkı hangi yönüyle anlatıyor parça?
Aynı anda, farkında olmadan hissedilen ortak duygulara vurgu yapmak istedik. Bazen hayat insanları ayırıyor, uzaklaştırıyor sonra birbirlerine geri dönmek isteseler de biraz gururdan biraz da ‘ya karşı taraf istemiyorsa?’ endişesiyle adım atmıyor kimse… Hâlbuki bilmiyoruz ne kaçırdığımızı. Oysa aşktan ötesi mi var?
Yeni çalışmalarınız da başladı sanırım. Önümüzdeki günlerde sizi bir albümle dinleyebilecek miyiz?
Evet! Yakında kavuşuyoruz. Albüm yapmak gerçekten bambaşka bir şeymiş. Beraber değişiyorsun, dönüşüyorsun… Az önce bahsettiğim hikayeli mesajlar gibi, “Işıl ben şöyle bir şey yaşadım ve sen şu şarkında onu ne kadar güzel anlatmışsın” denilebilecek şarkılar yazmaya özen gösterdim. Beraber hissedelim, beraber paylaşalım ve konserlerde kavuşunca beraber gülerek, ağlayarak hep beraber şarkıları söyleyebilelim diye özünde…
