Vedası öteleniyor mu? Rafine agresyon… Güncel estetik… Algılanan kalitede sınıf atlama… Mekanik sadakat ve çeviklik… Dengeli ve performans odaklı… Pazar konumlandırması çok doğru… İbiza adasındaki “techno” kulüplerinin kapanmasından tam bir hafta sonra, trafik sakinliğinde gerçekleştirdiğimiz sürüşlerin ardından aldığım bu notlardan sonra Seat’ın en taze ve dinç kozu hakkındaki düşüncelerimi paylaşmaya başlayayım…
1986 yılında İtalyan geçmişini bırakıp Almanların tekniğine geçen 75 yaşındaki Seat markasının VW Grubu içindeki akıbeti uzun süredir belirsizliğini korurken, şirket, sekiz yıllık yaşam döngüsündeki ikinci kapsamlı makyaj operasyonu ile yenilenen Ibiza’yı piyasaya sürerek adeta stratejik bir duyuru da yapıyor. 84’de, Giugiaro çizgilerindeki ilk Ibiza’yla başlayan bu ‘Bes Seller’ modeldeki yenilenme, sadece estetik bir güncelleme değil. Aynı zamanda e-mobilite odaklı dönüşüm sürecinde Seat’ın ayakta kalma arzusunun ve duygusal mirasına olan bağlılığının somut bir göstergesi olarak, yoluna devam edeceğinin de bildirisi gibi algılanmalı… Cupra’nın yükselen yıldızı altında gölgede kalan Seat için Ibiza, B-segmenti yani ‘küçük sınıf’taki sürüş dinamiği referansını koruyarak hem bir veda ertelemesi hem de bir yeniden doğuş sinyali verme çabasını sergiliyor. Barcelona ateşi sıcaklığını sunma iddiasındaki İspanyol marka, yeni modeller yerine mevcut araçların yaşam döngüsünü uzatmayı tercih ederek, sürdürülebilirlik ve maliyet etkinliği açısından akıllıca bir strateji izlerken, bu yaklaşım aynı zamanda markanın yenilikçilik iddiasını da sorgulatmıyor, değil…
Yenilenen Ibiza’nın dış tasarımı, genç ve enerjik ruhunu koruyarak, görsel algısını belirgin ölçüde keskinleştiriyor ve çağdaşlaştırıyor. Ön bölümde, yeniden tasarlanan, altıgen formda ve elmas desenli ön panjur, mat/parlak yüzey kombinasyonuyla daha sofistike bir dokunuş katıyor. İnce formlu Full LED farlar, özellikle ayırt edici yükseltilmiş ışık imzalarıyla birlikte, aracın yüz imzasını güçlendiriyor. Yeniden çizilen ön ve arka tamponlar, daha büyük hava girişleri ve renk vurgulu difüzör ile sportif agresyonu rafine bir zarafetle buluşturuyor. Arka bölümdeki standart LED stop lambaları ve yeni, koyu renkli model yazıları güncel tasarım trendlerine tam uyum sağlarken, Liminal, Oniric ve Hypnotic gibi yeni dış renk paleti ve aerodinamik verimliliği artırılmış yeni jant seçenekleri, modelin perakende çekiciliğini artırıyor ve genç kitleye hitap eden bir estetik çeşitlilik sunuyor. Bu arada Seat’ın, Volkswagen’in ortalama müşterilerinden 10 yaş daha genç bir kullanıcı kitlesine sahip olduğunu da belirtelim.

DAHA PREMIUM ATMOSFER
İç mekan ise, özellikle algılanan kaliteyi yükseltmeye odaklanan detaylarla yeniden şekillendirilmiş. Yumuşak dokunuşlu yeni kaplama malzemeleri ve yenilenen döşemeler, iç mekanda daha premium bir atmosfer yaratıyor. Sürüş hissiyatına doğrudan katkı sağlayan delikli deriyle sarılı yeni çok fonksiyonlu direksiyon simidi ve yüksek lateral destek sunan FR versiyonundaki entegre başlıklı spor koltuklar tipik Latinlerin keyifçi tarzında düşünülmüş. Kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto entegrasyonu ile dijital gereksinimleri eksiksiz karşılayan, donanıma göre 8.25” veya 9.2” boyutlarındaki bilgi-eğlence ekranları, güncel teknoloji seviyesini yansıtıyor. 300W gücündeki Seat Ses Sistemi ve soğutmalı 15W kablosuz şarj ünitesi gibi donanımlar, teknolojik entegrasyonun günlük yaşamı ne denli kolaylaştırdığını gösteriyor.
Sürüş dinamikleri açısından Ibiza, kompakt sınıf hatchback’ler arasında sürücü merkezli karakterini tavizsiz sürdürürken de; özellikle FR donanımında sunulan sportif suspansiyon ayarı, yol ile olan teması doğrudan ve net bir şekilde aktararak, günlük konfordan bilinçli bir fedakarlıkla yüksek geri bildirim ve çevik yol tutuş arayan kullanıcılara hitap ediyor. Bizlerin ‘knackig’ yani kıvrak ve sert olarak tanımladığımız bu sürüş karakteri, otomobil ile sürücü arasında güçlü bir hissel diyalog kurulmasını sağlıyor.
Aktarma organları tarafında ise, makyaj operasyonu sırasında herhangi bir değişiklik yapılmaması, modelin Euro 7 geçişine kadar mevcut konvansiyonel benzinli TSI motor portföyü ile devam edeceği planlarını gösteriyor. Giriş seviyesi 80 HP gücündeki 1.0 MPI motor, yalnızca temel mobilite ihtiyaçlarını karşılarken, turbo beslemeli TSI 1.0 EcoTSI motorlar 95 HP ve 115 HP olarak düşük devirlerde yüksek tork sunarak daha canlı ve dengeli bir sürüş sağlıyor. 150 HP gücündeki 1.5 TSI Evo2 motor ise, 250 Nm maksimum torku ve DSG şanzıman eşleşmesiyle Ibiza’ya GTI benzeri bir dinamizm ve 8.1 saniyelik 0-100 km/h hızlanma performansı kazandırıyor.
Ibiza’nın artık ‘reference’ baz donanım seviyesini kaldırarak yalnızca Ibiza, Style ve FR olarak sunulması, modelin algısını yukarı çekme ve değer algısını artırma düşüncelerini de yansıtıyor. Avrupa başlangıç fiyatı 21 bin Euro olacağı tahmin edilen bu model, sunduğu artırılmış donanım ve benzersiz sportif karakteriyle segmentinde rekabetçi bir rasyonel tercih olacaktır. Sonraki dönemlerde Mild-Hybrid motorların devreye girmesi, Ibiza’nın sürdürülebilir mobilite vizyonuna adaptasyonunu ve modelin yaşam döngüsünü uzatmasını sağlayacak.
Tazelenen Seat Ibiza’nın, sadece bir şehir otomobili değil; Katalonya’nın enerjisini, Akdeniz’in sıcaklığını ve Avrupa mühendisliğiyle Alman disiplinini birleştiren, küçük sınıfta büyük sürüş keyfi arayışının en somut ve sportif cevabı olmaya devam edeceği kesin.
Bu arada; VW Polo’nun artık Güney Afrika üretimi olması nedeniyle Türkiye’de yükselen vergileri yüzünden, Seat Türkiye’nin hazırlayacağı iddialı fiyat seviyesi, yüksek ritimli Ibiza partilerini buralarda da başlatabilir…
RAKAMLAR
GÜÇ
150 HP (1.5 TSI Evo2 motor)
TORK
250 NM (1.5 TSI Evo2 motor)
0-100 KM HIZLANMASI
8.1 SANİYE (1.5 TSI Evo2 motor)