Ortaköy’deki Hüsrev Kethüda Hamamı, 1565 yılında Sadrazam Ahmet Paşa’nın kâhyası Hüsrev Kethüda adına Mimar Sinan’a yaptırılmış. Halk arasında ‘Ortaköy Hamamı’ olarak bilinen ve 1980 yılına kadar özgün işleviyle kullanılan hamamda yeni açılan ‘Sanatta Hayat Var’ sergisinin ‘sürdürülebilirlik ve ileri dönüşüm’ temasını işlemesi tarihin garip cilvesi olsa gerek. Mimar Sinan döneminde bu iki sözcük hiç bilinmese de eserin adı konmamış bir sürdürülebilirlik örneği olduğunu arkeologlar söylüyor. Nitekim arkeolojik kalıntılarda farklı medeniyetlere ait taşların yani devşirme malzemenin kullanıldığını pek çok kez gördüm.
Kethüda Hamamı’ndaki sergiye dönersem, İVA Sanat’ın ikinci sergisi… Kısaca İVA Sanat nedir?
Sanatın dijital dünyada erişilebilir olmasını hedefleyen online bir sanat galerisi ve pazaryeri. Misyonu; resim, heykel, illüstrasyon, fotoğraf, dijital ve geleneksel sanat eserleri gibi çeşitli kategorilerde eserleri sanatseverlerle buluşturmak.
Sanatçılar, kendilerine özel mağazalar oluşturarak eserlerini sergileyip satışa çıkarabilecekleri bir platforma sahip. Platformun ikinci karma sergisinin teması ‘Sanatta Hayat Var.’
FİLİZLENMEK ENSTALASYONU
Hayat Holding ve Hayat Finans’ın sponsorluğunda gerçekleştirilen, 19 Ekim’e kadar devam edecek sergiye yaklaşık 38 sanatçı 100’den fazla eseriyle katılıyor.
Serginin odak noktası hiç kuşkusuz ‘sürdürülebilirlik’ ve ‘ileri dönüşüm’ temasını kapsayan ‘Art’a Kalan’ projesi.
Hayat Kimya’nın üretim süreçlerinden arta kalan plastik şişe, ambalaj malzemeleri üniversiteli genç sanatçılar tarafından değerlendirilerek ‘Filizlenmek’ ismini taşıyan bir enstalasyona dönüşmüş. Enstalasyon, atık malzemeleri sanatsal bir dile çevirerek yeni bir anlam katmak ve izleyiciye yaratıcı dönüşümün gücünü göstermeyi hedefliyor. “Gelecek, insanın bıraktığı izlerle yeniden filizlenebilir” mesajını veren eser, Kethüda Hamamı’nın bir bölümünde geçmiş ile gelecek arasında duruyor.
17 proje arasından jüri tarafından seçilen ‘Filizlenmek’, Marmara Üniversitesi Heykel Bölümü öğrencileri Altay Nehemya Çelik, Melis İmrağ ve Ayşegül Karababa tarafından üretilmiş.
Sergiye katılan sanatçılar ise şöyle: Amine Sultan Tan, Ayazma Pınar Bulut, Ayla Seyman, Aytekin Batmaz, Derya Bilgiçyıldırım, Ece Ergin, Ediz Birlikdoğan, Emel Ayvaz, Emin Özdemir, Erman Çobanoğlu, Elif Sezgin, Esra Boztepe, Feyza Tüfekçi, Gizem Aytaç, Gülay Özçelik, Hanife Somaklı, İsmail Haldun Yılmaz, Kübra Dalman, Leyla Vusugi, Mehmet İlhan Gül, Mehtap Büyükbaş, Melis Arslan, Menel Hüzmeli, Mustafa Altuntop, Müeyyet Adaş, Nazmiye Hülya İncaman, Nida Özbenim, Pınar Berkol, Ruhi Resul Aksoy, Sevil Arıkan, Şevket Hakan Üç, Şule Turan Aslan, Vildan Argana, Yunus Özel, Zeynep İncesaraç.
Saydığım isimlerin hepsi İVA Sanat’ın sanatçıları.
İVA SANAT’IN BÜYÜK AVANTAJI
‘Sanatta Hayat Var’ sergisinin açılışında projenin hayata geçmesini sağlayan iki isimle; Hayat Holding, Global İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Çağlayan Kent ve İVA Sanat Genel Koordinatörü Seçil Aydın ile konuştuk. Sorularıma yanıtlar her ikisinden geldi.
İVA Sanat’ı kısaca anlatmanızı istesem?
İVA Sanat 2022 yılının ortalarında faaliyete girdi. Bir online pazar yeri platformu olarak kuruldu. Yeni nesil bir online sanat galerisi diyebiliriz. Hem yurt dışından hem Türkiye’nin her yerinden sanatçıların başvurabildiği bir platform bu. Şu anda online sanat galerimizde 400 civarında sanatçımız var. Herkes kendi bütçesine göre eser satın alabilir. İVA Sanat çok fazla disiplini kapsayan bir platform. Sadece resim satılmıyor; heykel var, geleneksel sanat var, sürdürülebilir sanat var, dijital sanatın basılabilir halleri var. Birçok sanat kategorisini içerdiğimiz için de sanatçıların çok tercih ettiği bir platform oldu.
Sanat e-ticareti yapan pek çok platform zamanla yok oldu. İVA Sanat’ın sürdürülebilir olması nasıl sağlanacak?
Doğru, biz bu piyasaya girdiğimizde var olanların çoğu şu anda yok. Yanımızda Hayat Holding’in olması büyük bir avantaj. Birlikte mümkün olduğunca vizyoner hareket edip yeniliklere ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bu anlamda platformu sürekli arka planda dijital olarak geliştiriyoruz. Yaklaşık 10 kişilik bir ekibiz. Bunun dışında fiziksel sergiler de aslında bu işin sürdürülebilirliği için çok önemli. Diğer platformların kaybolma sebebi biraz da bu; gerçek hayata dokunma konusundaki eksiklik. Biz bu fiziksel sergileri yaparak bu eksikliği gidermeye çalıştık.
İleri dönüşümü merkezine alan bir sergi neden tarihi bir hamamda?
İVA Sanat’ın geçen yılki ilk sergisi de aynı mekândaydı. Serginin konseptine burası gibi bölünmüş alan daha uygun. Bu ikinci edisyonumuzda bölünmüş bir alan olmasını istedik. Karma sergi için bölünmüş alan daha uygun. Öte yandan 16. yüzyıldan tarihi bir mekânda 21. yüzyılın en önemli iki kavramı sürdürülebilirlik ve ileri dönüşüm ile ilgili bir sergi fikri bize cazip geldi.