Başarılı film ve televizyon kariyeriyle Hollywood’un önemli isimlerinden biri olan George Clooney sevdiği gibi bir Hollywood hikayesiyle ekrana geliyor: Jay Kelly… O, yıllardır Hollywood’un en parlak yüzlerinden biri olarak yaşayan fakat hayatının geri kalanını fark etmeden ihmal ettiğini ancak geç yaşta anlayan bir film yıldızı. Mentorü ölünce geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Tam bu sırada genç kızının Avrupa’da olduğunu öğrenince, menajeri Ron’la birlikte İtalya’daki bir film festivaline doğru yola çıkıyor. Görünürde bir ödül töreni için başlayan bu seyahat, Jay’in eski dostlarla karşılaştığı, viral talihsiz anlarla sınandığı ve yıllardır kaçtığı ilişkileri yeniden değerlendirdiği içsel bir yolculuğa dönüşüyor. Avrupa’nın parıltılı fonunda ilerleyen bu gezi, onun hem baba hem de insan olarak kim olduğuna yeniden karar vermeye çalıştığı bir yüzleşmeye evriliyor.
Filmin merkezinde Clooney var ama hikayeyi tamamlayan asıl isim Adam Sandler. Komedileriyle tanıdığımız Sandler’ı en son Hustle’da daha farklı bir karakterde görmüştük. ‘Jay Kelly’de ise yıllardır ünlü bir aktörün temposuna ayak uydurmaya çalışan, bazen sabrı tükenen ama sorumluluğu elinden bırakmayan menajeri Ron’u oynuyor. Bu ikili arasındaki dinamik, filmi, sadece bir yıldızın kişisel çıkmazı olmaktan çıkarıyor; uzun yıllara yayılan bir çalışma ilişkisinin yükleri ve alışkanlıkları yanında dostluklarını da gösteriyor.
Noah Baumbach ‘Marriage Story’den bildiğimiz keskin gözlem yeteneğini biraz daha ılımlı bir hikayede kullanıyor. Hem yıldız kültürüne içeriden bakan hem de başarıyla yalnızlık arasındaki o ince çizgiyi gösteren bu filmde Clooney ve Sandler’a eşlik eden ve filmi zenginleştiren usta isimler arasında Laura Dern, Billy Crudup dışında Riley Keough da var. Bu nedenle ‘Jay Kelly’ sadece bir ‘yıldız krizi’ filmi değil; hem Clooney’nin hem Sandler’ın kariyerlerinde özel bir yere oturacak bir iş. Netflix’te izlenebilir.