Türkiye tenis tarihinde bir ilk daha yazıldı. Milli sporcumuz Zeynep Sönmez, dünyanın en prestijli tenis turnuvalarından Wimbledon’da ana tabloda çıktığı ilk maçta Rumen rakibi Jaqueline Cristian’ı 7-6(3), 6-3’lük setlerle mağlup ederek büyük bir başarıya imza atmıştı. Bu galibiyetle Zeynep, turnuvada ana tabloda maç kazanan ilk Türk kadın tenisçi olmuştu. Bugün ise bu tarihi başarıyı daha da ileri taşıdı: Geçtiğimiz Perşembe günü Çinli rakibi Xinyu Wang’ı 7-5, 7-5’lik setlerle eleyerek üçüncü tura yükseldi.
Wimbledon çimlerinde oynanan ikinci tur karşılaşması büyük çekişmeye sahne oldu. Maç boyunca hem mental hem fiziksel üstünlüğünü koruyan Sönmez, kritik puanlarda hata yapmadı. Özellikle ikinci setteki dirençli oyunuyla dikkat çeken milli tenisçi, favori gösterilen rakibini set vermeden geçmeyi başardı. Böylece Wimbledon’da üçüncü tura çıkan ilk Türk kadın sporcu oldu. Henüz 22 yaşında olan Zeynep Sönmez, bu zaferiyle sadece kişisel kariyerinde değil, Türk tenis tarihinde de bir dönüm noktasının kahramanı oldu. Bugüne kadar hiçbir Türk kadın tenisçi Wimbledon’da üçüncü tura yükselememişti. Zeynep’in başarısı, bu açıdan çifte anlam taşıyor: hem bireysel hem de ülke adına tarihi bir başarı.
Zeynep’in bu yükselişi tesadüf değil. Öyle ki, 6 yaşından beri kortlarda… Hafta’ya verdiği söyleşide, tenisle tanışma hikâyesini şöyle anlatmıştı:
“Altı buçuk yaşındayken ailem beni yaz okuluna kaydettirdi. Aslında yüzme ve basketbol seçeneği sunulmuştu ama antrenmanlarda basketbolu terk edip tenis kortuna kaçmaya başlamışım. Bir antrenör bu ilgimi fark edince aileme durumu anlatmış ve böylece tenis ile tanışmış oldum. O günden bu yana her gün daha iyi olmayı hedefliyorum.”
Hedeflediği gibi de oldu: 2002 doğumlu sporcu, 2024’te WTA düzeyinde ilk şampiyonluğunu kazanmış, 2025 yılına ise kariyerinin en iyi sıralaması olan dünya 76 numarası olarak giriş yapmıştı. Fiziksel gücü, yüksek motivasyonu ve maç içindeki soğukkanlı tavırlarıyla korttaki özgüvenini her geçen gün artırıyor.
Zeynep’in zaferi, sosyal medyada ve spor dünyasında büyük yankı uyandırdı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “Harikasın Zeynep, daha nicelerine inşallah” mesajıyla milli sporcuyu kutlarken, Türkiye Tenis Federasyonu da galibiyeti “Türk tenisinin gururu” olarak duyurdu.
Şimdi gözler üçüncü tur maçına çevrilmiş durumda. Eğer Zeynep bu turu da geçerse, 1950’de Roland Garros’ta üçüncü tura çıkan Bahtiye Musluoğlu’nun Grand Slam’de ulaştığı en ileri noktayı geride bırakacak. Zeynep Sönmez’in Wimbledon’daki bu tarihi yürüyüşü, yalnızca bir sporcunun zaferi değil; Türk tenisinin potansiyeline dair umut veren bir manifestoya dönüşmüş durumda. Kortta yazılan bu başarı hikâyesi, gelecek nesil sporcular için ilham verici bir başlangıç.