Sürdürülebilir modanın yükselişi ve artan hassasiyetler vegan modada en hızlı büyümenin vegan deride gerçekleşmesini sağlıyor. 2025 yılı gerçekten vegan derinin zirve yaptığı bir yıl olarak tarihe geçmeye aday. Ünlü marka Dr. Martens’ten lüks devi Gucci’ye kadar birçok marka vegan deriden yapılmış ürünlerini piyasaya sürdü. Yılsonuna kadar vegan deri pazarı büyüklüğünün 49 milyar dolara çıkması bekleniyor. Ayrıca yeni bir rapor, biyolojik bazlı deri pazarının 2034 yılına kadar her yıl bileşik olarak yüzde 37,4 büyüme beklentisinden söz ediyor.
Her yıl yeni sürdürülebilir ve vegan malzemeler piyasaya sürülüyor. Ünlü tasarımcılar da yeni seçenekleri araştırıyor. Plastik derinin düşük maliyeti, onu hızlı moda markaları ve satış noktaları arasında yaygınlaştırırken, ortaya çıkan biyolojik bazlı vegan deri, sürdürülebilirliği, hayvan dostu olması ve yüksek kaliteli görünümü nedeniyle hem geleneksel hem de plastik seçeneklere meydan okuyor.
Gelişen teknoloji ve malzeme çeşitliliği birçok markanın vegan deriye yönelmesini sağlıyor. Deri alternatiflerini sadece vegan markalar kullanmıyor; Adidas, Ganni, Dr. Martens ve Gucci gibi moda markaları tarafından giderek daha fazla benimseniyor.
YAN ÜRÜN DEĞİL! HAYVANLAR ÖLÜYOR
Geleneksel deri, çoğunlukla ineklerden elde ediliyor, ancak koyun, keçi, at, domuz, fok, timsah ve diğer birçok hayvandan da elde edilen çeşitleri bulunuyor. Ve yaygın inanışın aksine, hayvan derileri et endüstrisinin sadece yan ürünü değil, özellikle moda endüstrisinde kullanmak adına da hayvan katliamı yapılıyor. Günümüzde çoğu deri seri üretimle üretiliyor. Bu, tonlarca CO2 eşdeğeri emisyon yaratıyor ve hayvan ölümlerinin yanı sıra çevresel hasara, kirliliğe ve insan ölümlerine neden oluyor.
Vegan deri sektörü büyüdükçe, sürdürülebilirliği vurgulayan vegan deri alternatiflerinin sayısı artıyor. Hindistan cevizi derisi gibi bazıları biyolojik olarak parçalanabilirken, çay derisi gibi diğerleri, israf olacak bileşenlerin geri dönüştürülmesini içeriyor. Plastiksiz deri alternatiflerinin çoğu, su geçirmezlik, doku, görünüm ve uzun ömür açısından geleneksel deri kadar iyi performans gösteriyor. Bu, onları üretimden, kullanım sırasında ve kullanım ömrünün sonuna ve atılmasına kadar daha sürdürülebilir bir seçenek haline getiriyor.
Londra merkezli moda tasarımcısı ve aynı zamanda kendi adını taşıyan vegan marka Sarah Regensburger'ın kurucusu ve yöneticisi olan Sarah Regensburger, Plant Based News’e yaptığı açıklamada, bitki bazlı alternatiflerin ‘amacının’ geleneksel deri ürünleri kadar iyi veya daha iyi görünmek olduğunu söyleyerek, “Tüketici ister vegan olsun ister olmasın farkı görmemeli, bunun yerine gezegene ve hayvanlara daha az zarar veren daha iyi bir ürün satın almalı” şeklinde konuşuyor.

Regensburger, 2019 yılında kendi moda şirketini kurdu ve tasarımları Lady Gaga, Taylor Swift, Rickey Thompson ve Mahalia gibi ünlüler ve sanatçılar tarafından giyildi. Regensburger, PETA'nın 2022 Moda Ödülleri'nde Yılın Tasarımcısı ödülünü kazandı ve tasarımlarına bambu bazlı kürk ve bitki bazlı deri gibi vegan dostu malzemeler dahil ediyor. Özellikle bu sürdürülebilir malzemelerle tasarımcı, vegan olmayanları kazanma ihtiyacını vurguladı.
“Kaktüs montumu her giydiğimde insanlar ilgileniyor; bayılıyorlar” diyen Regensburger “Vegan oldukları için değil, yenilikçi ve gezegen için daha iyi olduğu için. Veganların değil, vegan olmayanların bu ürünleri satın almaları için fikirlerini değiştirmemiz gerekiyor” diyor.
Kaktüs derisi Regensburger’de olduğu gibi tercih edilen vegan derilerin başında geliyor. Dikenli armut kaktüsünün olgun yapraklarından yapılıyor ve kaktüs derisi üreten ilk şirket olan Desserto, yalnızca organik ve dairesel tarım sistemleri kullanıyor.
Bir diğer sürdürülebilir vegan deri ananas derisi. İlk olarak Piñatex markası altında üretildi ve Nike, H&M, Hugo Boss ve Paul Smith gibi büyük uluslararası markaların yanı sıra Regensburger gibi çeşitli bağımsız ve üst düzey moda tasarımcıları tarafından da kullanıldı.
TÜRK ŞİRKETİ ÇAY DERİSİ YAPTI
Çay derisi, 2025 için biyo-deri alanında en büyük yeniliklerden. Ve ilk olarak Türk şirketi Wastea tarafından üretildi. Benzersiz bitki bazlı deri yüzde 95'e kadar biyo-bazlı ve temel olarak çay üretiminden kalan saplardan, yapraklardan ve tomurcuklardan oluşuyor. Türkiye her yıl milyonlarca ton çay üretiyor ve bu da bu yan ürünleri Wastea'nın sürdürülebilir derisi gibi bir şirket için ideal hale getiriyor.
Bir diğer alternatif ise mantar derisi. Aslında mantarın kök benzeri bir yapısı olan miselyumdan yapılıyor. İnanılmaz derecede sürdürülebilir ve çok yönlü ve son yıllarda ev inşa etmekten sörf tahtası yapmaya ve dayanıklı vegan deriye kadar her şey için kullanıldı. Bolt Threads bu alandaki en önemli marka ve Stella McCartney, Adidas ve Lululemon gibi markalara sürdürülebilir ‘Mylo’ adlı deriyi tedarik ediyor.
Elma derisi ise deriler ve çekirdekler gibi endüstriyel atıklar kullanılarak üretiliyor. İtalyan markası Frumat, geleneksel derinin sürdürülemezliğine ve Kuzey İtalya'daki yüksek miktardaki elma atığına yenilikçi bir çözüm olarak malzemelerini yerel olarak tedarik ediyor.
Tüm bunların yanı sıra mango, muz, üzüm, Hindistan cevizi, çiçek, kenevir ve hurma derisi de sürdürülebilir vegan deri olarak öne çıkıyor.
Regensburger, özellikle mango, ananas, kaktüs ve mantar derisini değişim yaratan malzemeler olarak sıralıyor. Vantage Market Research, küresel vegan deri pazarının önümüzdeki on yılda 219.2 milyar dolara ulaşabileceğini öngörürken, Markets and Markets, özellikle ananas derisinin dikkate değer değeri nedeniyle en hızlı büyüyen seçenek olacağını belirtiyor.