Sohbetimize sizi tanıyarak başlamak isterim. Bize kendinizden biraz bahseder misiniz?
Eski gazeteciyim, 1996’dan bu yana oyuncak koleksiyonu yapıyorum. Koleksiyonum iki bini aşan parçadan oluşuyor. Oyuncaklarla sadece evde değil, gittiğim şehirlerde, farklı kültürlerde de anılar biriktiriyorum. Fotoğraf aracılığıyla onlarla ilişkimi güçlendirdim, bu işi sadece toplamak değil, paylaşmak, görselleştirmek, koleksiyonerlik kültürünü yaymak şeklinde görüyorum. Son 12 yıldır oyuncak fotoğrafçılığıyla ilgileniyorum. Türkiye’de ve İngiltere’de çeşitli sergilerim oldu. Üç yıldır çocuklar ve ebeveynlere yönelik fotoğraf atölyeleri düzenliyorum.
‘Oyuncak Pazarı’ etkinliğini düzenleme fikri nasıl ortaya çıktı? Böyle bir organizasyonun temel motivasyonu neydi?
Birkaç sebepten çıktı bu fikir: Öncelikle koleksiyon kültürünün, oyuncak merakının yalnızca bireysel bir hobi olmaktan çıkıp daha geniş kitlelere açılması isteği vardı. İnsanlar kendi koleksiyonlarını sergilemeyi, başka insanların koleksiyonlarını görmeyi, oyuncaklarla ilgili sohbet etmeyi, bilgi alışverişi yapmayı istiyor. Ayrıca oyuncak fotoğrafçılığı atölyeleri, çocuklarla olan projeler vs. gibi sosyal yönleri de olan bir iş yapmak istedim. ‘Oyuncak Pazarı’ bu bağlamda hem koleksiyonerlerle hem de oyuncaklara merakı olan ama nasıl başlayacağını bilmeyenlerle bir buluşma noktası oluyor.
Koleksiyon kültürünün Türkiye’deki gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyuncak Pazarı bu gelişime nasıl katkı sunuyor?
Türkiye’de koleksiyon kültürü son yıllarda epey yaygınlaştı; sosyal medyada artan ilgi, yurtdışından gelen ürünlere ulaşım kolaylaştı, üretici-ara tedarikçi imkânları çoğaldı. Ancak hala koleksiyonerliğe dair önyargılar var. “Oyuncaklarla oynamak çocuklar içindir”, “Gereksiz derecede pahalı bir hobi” gibi düşünceler yaygın. Bu tür etkinlikler koleksiyonun bir kültür, sanat, hobi yönünü daha görünür kılıyor. İnsanların birbirini tanıması, koleksiyonlarını paylaşması, sahici ilişkiler kurulması bu gelişimi hızlandırıyor. Oyuncak Pazarı, bu bilincin yayılmasına, yeni koleksiyonerlerin oluşmasına ve var olanların motivasyonunun artmasına önemli ölçüde destek oluyor.

Bu yıl ikincisini düzenleyeceksiniz. Nasıl bir etkinlik olacak? Katılımcıları neler bekliyor?
Daha çeşitli ürün grupları yer alacak. Sadece alışveriş değil dediğim gibi bir etkileşim alanı olacak hepimiz için. Atmosfer sıcak ve samimi olacak. Hem oyuncaklar hem sohbetler hem nostalji ön planda. Katılımcılar yeni parçalar bulacak, tanıdık koleksiyoncularla tanışacak, merakı olanlar için öğrenme ve ilham alma fırsatı olacak.
Yani etkinliğin etkileşim yönü de yüksek…
Kesinlikle... Koleksiyonerler stant açacak, ürün satacak, sohbetler, tanışmalar, bilgi alışverişi, takas imkanı da olacak. Bu tür etkinlikler koleksiyonlarını sadece depolayan değil yaşayan, gösteren insanlarla kıymetleniyor.
Aksiyon figürleri, diecast araçlar, heykeller, lego setleri... Bu kadar geniş bir yelpazeyi bir araya getirmek zor olmadı mı?
Elbette zor; lojistik, ürün çeşitliliği, tezgâhların düzeni, katılımcıların beklentileri gibi pek çok etken var. Ama bu zorluk, etkinliğin zenginliğini oluşturan şeylerden. Her biri farklı bir koleksiyon tarzı, farklı bir alıcı, tutkunun kitlesi demek. Zaman içinde ne tür ürünlerin daha çok ilgi gördüğünü, ne tür düzenlemelerin dikkat çektiğini öğrendik. Bu yıl bu çeşitliliği koruyup, düzeni ve deneyimi daha konforlu hale getirmeyi hedefliyoruz.
Peki, sizce şu an koleksiyon dünyasında en çok ilgi gören ürün grubu hangisi?
Son dönemde aksiyon figürleri ve ‘pop kültür’ karakterleri (çizgi roman, sinema-TV karakterleri) oldukça popüler. Ayrıca nostaljik oyuncaklar; örneğin eski çizgi filmlerden figürler, klasik die-cast arabalar, retro oyuncaklar yeniden rağbet görüyor. LEGO setleri de hem nostalji hem yeni temalarıyla geniş ilgi görüyor. Limited üretim sanat tasarım oyuncakları (designer toys) da özel koleksiyonerler arasında değer kazanıyor.
Bu etkinliği daha da büyütmeyi düşünüyor musunuz? Belki farklı şehirlerde ya da temalı versiyonlarla?
Evet, kesinlikle. Ankara gibi başka şehirlerde düzenlemek planlar arasında. Temalı versiyonlar yapmak, örneğin sadece retro oyuncaklar ya da yalnızca çizgi roman figürleri gibi veya ileride bir ‘oyuncak festivali’ formatına dönüştürmek de hedeflerim arasında. Ayrıca sadece satış değil, sergi, atölye, söyleşi gibi kültürel, eğitici boyutları olan etkinlikleri artırmak istiyorum. Zamanla bu kültürün daha kurumsal ve kalıcı etkinliklere dönüşmesini, koleksiyon meraklıları için bir geleneğe dönüşmesini arzuluyorum.
