Nesiller değiştikçe beslenme alışkanlıkları ve hassasiyetler farklılaşıyor. 2025 için yapılan ‘Alternatif Protein Tercihleri Raporu’, küresel çapta, tüketicilerin yüzde 80’inin bitkisel protein tüketmenin daha iyi yaşlanma ve sağlık için yardımcı olacağına inandığını ortaya koydu. Dünyada tüketicilerin büyük çoğunluğu bitki bazlı et ve süt ürünlerine olan ilgisini artırırken, milenyum kuşağı ise hem hayvansal hem de bitkisel proteinlere ilgi duymasıyla diğer nesillerden ayrılıyor. Daha yaşlı ve emekli kuşak ise hayvansal proteinlerin çok daha sağlıklı olduğu iddiasını sürdürüyor.
Rapor sonuçlarına göre her nesil daha fazla protein tüketmek istiyor, özellikle Y kuşağı ve Z kuşağı arasında bu istek yüzde 70 ile zirveye ulaşıyor. Alternatif protein üreticisi ADM’nin 2025 Alternatif Protein Tercihleri Raporu'ndan elde edilen veriler, tüketicilerin yüzde 46'sının Almanya, Güney Kore, ABD ve Brezilya’nın öncülük ettiği bir hareket olan esnek vejetaryen yani fleksitaryen beslendiğini ortaya koyuyor. Vejetaryenler ve veganlar ise nüfusun sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 1’ini oluşturuyor.
Araştırmada geri kalanlar ise hem bitkisel hem de hayvansal protein tüketen ve ikisinden de bilinçli olarak kaçınmayan "kaygısız" besleniciler olarak kabul ediliyor. Bu grup daha yaşlı ve emekliye ayrılmış durumda; hatta beşte ikisi belirli bir beslenme düzeni uygulamıyor. Ayrıca bu tüketicilerin yüzde 73'ü, proteini yalnızca hayvansal ürünlerin ötesinde çeşitli kaynaklardan almanın daha sağlıklı olduğuna inanıyor.
Ancak araştırmaya göre Z kuşağı ve Y kuşağı tüketicileri, protein çeşitliliğine çok daha açık durumda. Z kuşağı satın alma gücü tam olarak ortaya çıkmadığı için yıllar içerisinde bitki bazlı proteinlerin de öne çıkacağı bir döneme girilmiş olması muhtemel.
ADM'nin yıllık raporundan çıkarılacak beş sonuç şöyle sıralanıyor:
- Fermantasyon alternatif proteinlerin gözdesi
ADM'ye göre, et, süt ve deniz ürünleri alternatiflerinin yanı sıra özel beslenmede de tüketiciler tarafından kabul gören ‘fermantasyon’, alternatif proteinlerin geleceği olabilir. Fleksitaryenler, yeni bitki bazlı içeriklere en çok ilgi duyarken, yüzde 64’ü harmanlanmış proteinler ve fermantasyonla elde edilen içeriklerden de geri kalmıyor. Y kuşağı, yüzde 72’siyle bu gıdalara ilgi duyan en büyük pazar olurken, Z kuşağını yüzde 68 ile yakından takip ediyor. Bu arada, küresel tüketicilerin yüzde 59’u kültür etine ilgi gösteriyor ve yüzde 61’i hücre kültürü süt proteinleri için de aynı şeyi söylüyor.
- Geleneksel bitkisel proteinler yükselişte
ADM'nin araştırması, nohut ve soya fasulyesinin küresel olarak en bilinen bitkisel protein kaynakları arasında yer aldığını ortaya koydu. Nitekim, bitkisel beslenmeyi tercih eden tüketicilerin yüzde 83’ü soya proteininin kas kütlesi oluşturmak ve korumak için iyi bir temel olduğunu söylerken, yüzde 81’i yağ alımını azaltmak için harika bir seçenek olduğunu söylüyor. Yüzde 79’u ise aktif ve sağlıklı bir yaşam tarzıyla ilişkilendiriyor. Rapora göre mercimek, geleneksel bitkisel protein alanında bir sonraki büyük trend.
- Sağlık ve lezzet her şeyin üstünde
Lezzet ve sağlık, hem esnek vejetaryen hem de kaygısız tüketiciler arasında alternatif protein deneme satın alımlarında baskın motivasyonlar... Fleksitaryenler lezzet ve beslenmeye eşit derecede önem veriyor ve yüzde 63'ü bitkisel protein tüketimini artıran en önemli etkenlerden biri olduğunu söylüyor. Ancak ‘sağlık’, esnek vejetaryen yaşam tarzını seçmelerinin temel nedeni olmaya devam ediyor ve yüzde 86'sı proteini daha çeşitli kaynaklardan almanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyor. Bitki bazlı alternatifler söz konusu olduğunda, kaygısız tüketiciler için lezzet beslenmeden daha önemli. Bununla birlikte, tüketicilerin yüzde 67’si daha fazla bitkisel protein tüketmenin genel sağlıklarını iyileştirmeye yardımcı olacağını söylüyor.
- GLP-1 patlaması bitki bazlı ürünler için fırsat mı?
Raporda, Ozempic ve Mounjaro gibi GLP-1 ilaçlarının etkisi incelenmiş ve bu ilaçların kullanımının artmasının bitki bazlı gıdaların kullanımını olumlu yönde etkilediği ortaya kondu. Dünya genelinde, esnek vejetaryenlerin yüzde 77’si bitkisel proteinlerin kilo vermeyi kolaylaştırdığına inanıyor. Nitekim, kilo yönetimi, GLP-1 kullanımından bağımsız olarak, dünya genelinde vegan atıştırmalıklar, sporcu besinleri ve hazır yemekleri denemek için en önemli motivasyon kaynakları arasında yer alıyor. ABD'de zayıflama ilacı kullananların yüzde 64'ü ürünün protein içeriğine daha fazla dikkat ediyor ve yüzde 44'ü de beslenmelerine bilerek daha fazla bitki bazlı kaynak ekliyor.
- Karışık proteinler büyük kazanç elde edebilir
Karma et ve alternatif süt ürünleri şu sıralar çok revaçta. Bu ürünler, hayvansal proteini bitkisel veya fermantasyon bazlı bileşenlerle birleştirerek tüketicilere beslenme düzenlerini önemli ölçüde değiştirmeden daha dengeli bir protein seçeneği sunuyor. Bu formatlara en çok ilgi duyanlar; Y kuşağı (yüzde 75), Z kuşağı (yüzde 72), X kuşağı (yüzde 66) ve baby boomer kuşağı (yüzde 53) olarak sıralanıyor. Tüketicilerin ilgisini çeken birkaç şey var: Karışık proteinleri kendileri ve gezegenimiz için daha iyi buluyorlar; beslenmelerine çeşitlilik kattıklarına ve hayvansal-bitkisel proteinler arasında daha iyi bir denge sağladıklarına inanıyorlar.