Bu köşede hayvan hakları mücadelesinde hep zorluklar ve zulümlerden bahsettik. Bugün ise güzel bir haberim var. Kürkleri için hayvanların öldürülmesine karşı verilen mücadelede olumlu gelişmeler yaşanıyor. 2014 yılında her yıl yaklaşık 140 milyon hayvan kürkü için öldürülüyordu. 2024 yılına gelindiğinde bu sayı 20.5 milyona geriledi yani 10 yılda yüzde 85 azaldı. Peki, bitti mi? Hayır… Fakat güzel haberler devam ediyor. Avrupa’daki ülkelerin yarısında kürkü için hayvan yetiştiriciliği yasaklandı. 2026 yılında kürk çiftçiliği yasağının tüm Avrupa kıtasına yayılması bekleniyor.
Peki, bu nasıl gerçekleşti? Uzun yıllar süren bir mücadelenin sonucu elbette. On yıllar önce hayvan kürkü giyenlerin üzerine atılan kırmızı boyaları hatırlarsınız. “Kürk cinayettir” sloganı altında yapılan eylemler ve kampanyalar tüm küresel çapta karşılık buldu. 2019 yılından itibaren ülkeler harekete geçti. Avrupa’nın en büyük kürk çiftliklerine sahip olan Norveç, 2025 yılına kadar 340 kürk çiftliğinin kapatılacağını duyurdu. Karşı kıtadan Kaliforniya eyaleti, hayvan kürkü kullanımını yasaklayan ilk ABD eyaleti oldu. Avrupa’da kürk çiftliği yasakları yaygınlaşırken 2003’te kürk üretimini yasaklayan İngiltere’de, kürk satış yasağı geldi. Hayvan hakları örgütlerinin yıllarca durmayan mücadelesi sınıfsal anlamı ve statü işareti kabul edilen kürkün toplumsal anlamının ve sembolizminin değişmesini sağladı. Yapılan anketler de bunu ortaya koyuyor. 2023 yılında 1.5 milyon Avrupa Birliği vatandaşı tüm Avrupa'da kürk çiftliklerinin kesin olarak yasaklanmasını talep eden ‘Kürksüz Avrupa’ girişimini imzaladı.
MARKALARIN DESTEĞİ ÖNEMLİYDİ
Ülkeler ve yöneticilerin harekete geçmesi çok önemli ancak en ciddi değişim lüks moda devlerinin adım atmasıyla yaşandı. PETA’nın yıllardır kürk hayvancılığına karşı süren mücadelesine karşılık geldi. Kürk endüstrisiyle ilişkilendirilmenin kendilerini zalim, çağdışı gösterdiğini kabul eden lüks markaların sayısı her geçen gün artıyor.
Ünlü İngiliz tasarımcı Vivianna Westwood, 2007 yılında koleksiyonlarında kürkü yasaklamaya karar verdi. Westwood'un son kürklü ürünü şirketin PETA'nın bir yaban hayatı koruma alanına bağışlamasına izin verdiği 8 tavşan kürkü çanta oldu. Marka koleksiyonlarında suni kürk kullanıyor. İtalyan Giorgio Armani kürkü kullanmayı bıraktığını açıkladığı 2019 yılında yer yerinden oynamıştı. Armani, teknolojik ilerlemenin tasarımcılara, hayvanlara yönelik zalimce uygulamalara son verecek alternatiflere sahip olma olanağı sağladığını açıklamış ve PETA'dan övgü almıştı. Bu köşede sık sık vegan deri ürünlerine yer verdiğimiz Stella McCartney'in de kürk kullanmadığını söylememiz şaşırtıcı olmayacaktır. Hatta marka ürünlerine 'Kürksüz Kürk' etiketi bile yapıştırıyor. ABD'li moda evi Michael Kors da 2018 yılında kürkü koleksiyonlarında kullanmayı bırakanlardan. Bu karar Jimmy Choo'yu da kapsıyor.
En büyük kürksüz moda markalarından biri de Tommy Hilfiger. Kate Spade her zaman kürksüzlüğün savunucusu olurken Hugo Boss 2016 sonbaharında kürk kullanımını bıraktı. Versace de kürk kullanımını tamamen durdurdu. Gucci 2017 yılında Londra Moda haftasındaki etkinlikte kürk kullanımını tüm koleksiyonlarından çıkaracağını duyurdu. 'What the Health' filmini izledikten sonra vegan olan Tom Ford tabii ki koleksiyonlarında da tercihlerini değiştirdi. 1994 yılında Calvin Klein kürk içirmeyen ilk moda markalarından biri olmanın onurunu yaşadı. Prada da 2020 yılında kürk kullanmayacağını duyurdu. Donna Karan ise 2019'da kürkü bıraktı. Londra merkezli alışveriş merkezi Sefridges ise Şubat 2020'den başlayarak egzotik hayvan derileri satışını yasakladı. Kürkü yasaklasalar da markaların çoğu deri, ipek, yün gibi hayvansal ürünleri kullanmaya devam ediyor. Keşke onları da bıraksalar.

MODANIN GELECEĞİ VEGAN
Kürk endüstrisinin ardındaki gerçeği iyi görmek gerekiyor. Lüks moda markaları da aslında bunun farkında. Yani hayvanların kısa hayatlarını tel kafeslerin içinde geçirdikten sonra, elektrik verilerek veya boğularak öldürülmelerinden sonra sırtlarından sökülen tekstil ürününü kullanan bir markayı kim desteklemek ister ki? Bu moda olabilir mi?
İyi haber kürk çiftliklerinin de sonunun artık yakın görünmesi. Çünkü sık sık bu köşede yer verdiğimiz gibi moda için ananas derisinden elma derisi ve mantara kadar çok fazla alternatif eko kumaşlar piyasada bol miktarda var. Üstelik teknoloji, bunların sayılarının artmasına da yardımcı oluyor. Modanın geleceği de kesinlikle vegan.
Bir diğer etmen ise Covid-19 etkisi. Pandemi zamanında Vizon çiftliklerinde salgınlar öne çıkmıştı. Hatırlarsınız Danimarka’da 17 milyon vizon salgın şüphesiyle toplu katliama uğramıştı. Kürk üretim tesislerindeki yaban hayvanı temasları salgın risklerini ve zoonoz hastalık geçişlerini hızlandırıyor. Bence, bedelini hayvanların ödediği bu kürk üretim tesislerinin hızla kapatılması gerekiyor.