Bugüne kadar 28 ülkeden 2.500 sporcu ağırlayan ve 40.000 km’yi aşarak bir anlamda dünyanın çevresini bir kez dolaşan TransAnatolia Rally Raid, Bursa’dan başlayacak 15. yıl yarışı ile bir kez daha yerli yabancı tüm sporcular için unutulmaz bir deneyim sunacak. Türkiye’nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine bir kültür mozaiğinde, Anadolu’nun az bilinen antik kentleri, köyleri ve doğal miras noktalarını görünür kılacak şekilde planlan heyecan dolu yarışın detaylarını TransAnatolia Rallisi Genel Koordinatörü Burak Büyükpınar’dan dinledik.
TransAnatolia Rally Raid, 15. edisyonuyla start alacak. Biraz rotadan söz eder misiniz? Kaç km yol kat edilecek, kaç ili kapsıyor, nerden başlayıp nerde tamamlanacak?
Yarış diyoruz ama TransAnatolia sadece bir yarış değil aslında çok katmanlı da bir yolculuk sanırım. Bir nevi Türkiye’nin tarihi ve kültürel yapısını da görme fırsatı sunuyor. Rotaları belirlerken bu ne kadar etkili oluyor?
Aslında TransAnatolia’nın mottosu “Kültür, doğa ve tarihle birlikte yolculuk” yaklaşımına dayanıyor; rotamızı her yıl Anadolu’nun az bilinen antik kentleri, köyleri ve doğal miras noktalarını görünür kılacak şekilde planlıyoruz. Bu kurgu hem Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlıyor hem de katılımcılara yarışın ötesinde keşif ve deneyim sunuyor. Rotaları belirlerken ülke tanıtımına katkı sağlayacak noktaları özellikle seçmeye çalışıyoruz. Sporcularımızın bireysel olarak gidip görme imkanlarının olamayacağı noktaları özellikle rotalarımız içerisine dahil etmeye özen gösteriyoruz.
Peki, bu yıl geçen senelere oranla uluslararası katılım nasıl? Kaç ülkeden katılım söz konusu? Tüm kategorileri düşünürsek toplam kaç yarışçı bu keyifli parkurda olacak?
Bu yıl TransAnatolia’da Türkiye’nin yanı sıra Almanya, İtalya, Romanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda başta olmak üzere 100’ün üzerinde yarışmacı, zorlu rotada hem fiziksel hem zihinsel dayanıklılıklarını sınayacak. Her yıl yarışmacı katılımcılarımız arasına yeni ülkeler ekleniyor; bu da bizi oldukça memnun ediyor.
Kazanmak ya da kaybetmek bir tarafa ama günlerce süren bu mücadelede olmak kişisel olarak ne katıyor insana sizce?
Bence TransAnatolia’da fiziksel ve zihinsel dayanıklılık ön planda ancak; strateji kurma ve navigasyon becerileri de aynı anda çok etkili. Öz disiplin, odak ve stres yönetiminin maksimumda olması gereken bir yarış deneyimi. Takım içi rol paylaşımı (pilot-co-pilot), kamp hayatında paylaşım ve dayanışma ve değişken arazide hız-risk dengesi kurma gibi deneyimler, katılımcıların ‘kontrollü macera’ içinde sınırlarını keşfetmesini sağlıyor.
Peki, sizce bu yarışın gerçek anlamda en zorlu kısmı ne?
Bence yarışın zorlu kısmı; navigasyon yükü ve hata toleransının düşük olması. Özellikle toz, sis, uzun etaplar ve ardışık günler nedeniyle yorgunluk yönetimi, mekanik dayanıklılık ve lastik/servis stratejisi, hız-güvenlik dengesini kaybetmeden yarış hızını tutturmak ise oldukça zorlayıcı bölümleri.
Kadın yarışçılara da değinmek isterim. Bu yıl kadın yarışmacıların ilgisi nasıl yarışa?
4 farklı ülkeden 8 kadın yarışmacı, zorlu parkur boyunca hem fiziksel hem de zihinsel dayanıklılıklarını ortaya koyacak. Motosiklet’te Alman Kristin Reith zamanla yarışırken; SSV sınıfında Romanya’dan Nicoletta Duica (Duica Team), Hollanda’dan QFF Racing Team’den Patricia Vollebregt kıyasıya mücadele edecek. Raid grubunda otomobil kategorisinde ise Bahar Sunman ve Burçak Aydinç co pilot olarak yarışacak.
Ayrıca Raid kategorisinde Ayşe Berberoğlu ve ilk kez yarışa katılacak olan, daha önce hiç yarış tecrübesi bulunmayan Miriam Dinç de parkurlarda yer alacak. SSV kategorisinde ise 2003 doğumlu genç İtalyan yarışçı Federica Bosio, enerjisi ve hız tutkusu ile dikkat çekecek. Yarışa renk katan isimler arasında geçen yılın şampiyonu İngiliz pilot Paul Severin ve co-pilotu Delphine Delfino da yer alıyor.
Kadın yarışçıların parkurlarda daha çok görünür olması neden önemli?
Kadın yarışmacıların daha çok görünür olması sadece yarışa değil, motor sporlarının geleceğine de güç katıyor. Yalnızca fiziksel değil; stratejik ve takım ruhuna katkı açısından da yarışa önemli bir enerji katıyorlar. Bu yıl onların cesareti ve kararlılığı tüm izleyicilere ilham verecek. TransAnatolia 2025’te yer alan kadın yarışmacılar, Türkiye, Romanya, Hollanda ve İtalya’dan geliyor. Her biri farklı altyapılardan, farklı hikâyelerle bu maceraya dahil oluyor. Ancak hepsinin ortak noktası sınırları zorlamaya ve ilham vermeye hazır olmaları. Cesaretleriyle, teknik becerileriyle ve tutkulu hikâyeleriyle bu yılın TransAnatolia’sı, sınırları aşan kadınların rallisi olarak hafızalara kazınacak.
TransAnatolia, bu yıl OutdoorFest ile güçlerini birleştiriyor. Ne bekliyor katılımcıları biraz söz eder misiniz? Ayrıca bu birliktelik nasıl bir sinerji yaratacak?
Türkiye’nin en büyük outdoor yaşam ve aktivite festivali olan OutdoorFest, 29-30 Ağustos tarihlerinde Buttim’de düzenlenecek. OutdoorFest, hem yarışmacılara hem de Bursa’lı doğaseverlere kamp, doğa sporları, deneyim alanları ve marka etkinlikleri ile outdoor atmosferini yaşatacak.
