1) Puslu geçmişin peşinde
DEPT. Q - NETFLIX
Başarısız bir operasyon sonrası, dedektif Carl Morck unutulmuş dosyaları araştırmak üzere arşiv odasına sürülür. Yalnız gibi görünse de kısa sürede alışılmışın dışında bir ekip kurar. Göçmen bir polis, eski bir ortak ve görev dışı bırakılmış bir memurla, yıllar önce kaybolan bir kadının izini sürmeye başlar. İskoçya’nın sisli atmosferinde geçen dizi, suçun değil insanın derinliğine odaklanıyor. Matthew Goode’un ağırbaşlı performansı, karakterlerin içsel hesaplaşmalarını derinleştiriyor. Dept. Q, cevaptan çok soru üreten, duygusal yoğunluğu yüksek bir suç anlatısı sunuyor.
2) Hastane koridorlarında 15 saat
THE PITT-MAX
Her bölümü gerçek zamanlı ilerleyen bu hastane draması, acil servis şefi Dr. Michael Robinavitch’in bir gününü anlatıyor. Dizi, her hastayı sistemin çöküşüne dair bir işaret olarak görüyor. Toplu saldırılardan evsiz hastalara uzanan hikâyeler, hem tıbbi hem sosyal krizlere ışık tutuyor. ER ile tanınan Noah Wyle, bu kez daha yorgun ama hâlâ idealist bir doktoru canlandırıyor. Gerilimi yüksek, insani dokusu güçlü bu yapı, hem tıbbın hem toplumun nabzını tutuyor. The Pitt, hastaneyi sadece tedavi değil, çöküşün yaşandığı yer olarak resmediyor.
3) ‘Aile içi’ suç düzeni
MOBLAND - TOD
Tom Hardy’nin canlandırdığı Harry Da Souza, eski kurallara inanan bir mafya adamıdır. Karşısında ise ailesini bile gözden çıkarabilecek kadar acımasız bir rakip vardır. Pierce Brosnan ve Helen Mirren’in yer aldığı oyuncu kadrosu, klasik mafya anlatısını modern psikolojiyle buluşturuyor. Gri tonlara bürünen atmosfer, şiddeti stilize etmek yerine hissettiriyor. Aksiyon sahneleri kadar masa başındaki stratejiler de hikâyeyi belirliyor. MobLand, suç dünyasını değil, o dünyada ayakta kalmaya çalışanları izletiyor.
4) Palm Springs’te eski dostlar
MID-CENTURY MODERN - DISNEY+
Üç eski dost, Palm Springs’te aynı çatı altında yaşamaya başlar. Her biri geçmişiyle barışmak, geleceğe yeni bir sayfa açmak ister. Bunny, Jerry ve Arthur’un arasındaki kıskançlıklar ve kaçırılmış fırsatlar yavaşça gün yüzüne çıkar. Linda Lavin’in canlandırdığı anne figürü, jenerasyonlar arası sıcaklık katıyor. Dizi, Golden Girls ve Will & Grace tonlarını çağrıştıran bir nostaljiyle ilerliyor. Nathan Lane ve Matt Bomer’ın başrolde olduğu yapım, dostlukla yalnızlık arasındaki o ince çizgiyi gösteriyor.
5) Dizi izlemek isteyen android
MURDERBOT - APPLE TV+
Görev sisteminden çıkan bir güvenlik robotu, sadece kendi olmak ve dizi izlemek ister. Ancak her yeni görev, onu istemediği halde insanların hayatına dahil eder. Alexander Skarsgård’ın canlandırdığı android, mizah ve içsel çatışmayı başarılı biçimde yansıtıyor. Dizi, aksiyonu dozunda tutarken teknolojik tasarımı abartıya kaçmadan kurguluyor. Murderbot, bir tehdide dönüşmekten değil, hissetmeye başlamaktan korkuyor. Yapay zekânın yalnızlık arzusunu anlatan bu farklı distopya, Apple TV+’ta izlenebilir.