Eviner bu sergide, iktidar, özne, beden ve direniş arasındaki kırılgan ilişkileri dört hareketli görüntü çalışması üzerinden inceliyor. Serginin merkezinde yer alan, 2025 tarihli operatik video yapıtı ‘Efendi ile Kölenin Dansı’, Hegel’in ünlü ‘efendi-köle diyalektiği’ne yeni bir yorum getiriyor. Müzik, hareket ve şiirsel repliklerin iç içe geçtiği bu 13 dakikalık çalışma, sanatçının deyimiyle “itaat ve özgürlük arasındaki sonsuz oyunu” sahneye taşıyor. Eviner, eserin çıkış noktasını şu sözlerle açıklıyor:
“Efendi ile köle arasındaki ebedi çatışmayı döngüsel bir dansa dönüştürmek istedim. Bu dans, hem kölenin hayatta kalma stratejilerini hem de efendinin ikna gücünü görünür kılıyor.”
Serginin bir diğer dikkat çekici işi ‘Tek Beden Altında’ (2024), Japon kukla tiyatrosu bunraku’dan ilhamla tasarlanan bir kostüm üzerinden kimlik, beden ve temsil meselelerini sorguluyor. Canlıyla cansız, özneyle nesne, kuklayla kuklacı arasındaki sınırların bulanıklaştığı bu video performans, Eviner’in her zamanki gibi seyirciyi rahatsız eden bir düşünsel gerilim yaratıyor.
Sanatçının 2019 Venedik Bienali’nde Türkiye’yi temsil ettiği ‘Biz, Başka Yerde’ sergisinden tanınan ‘Denizaltı–Balina ve Tevekkül’ videoları da bu seçkide yeniden bir araya geliyor. Her iki eser de ‘içerisi’ ve ‘dışarısı’ kavramlarını yeniden tanımlayarak, tutsaklık ve özgürlük arasındaki geçirgenliği sorguluyor.
Eviner’in çok katmanlı anlatısı, bu kez de ‘özne’nin toplumsal ve politik güç ilişkileri içindeki müzakere alanlarını mercek altına alıyor. ‘Şüpheli Uzlaşmalar’, izleyiciyi sadece bir sergiye değil, varoluşun karanlık köşelerine uzanan bir yüzleşmeye davet ediyor.