“Superman’i bir kahraman yapan şey, güce sahip olması değil; o gücü bilgece ve olgunlukla kullanabilme yetisidir.” Bu cümle orijinal Superman, Christopher Reeve’e ait.
Çizgi roman sayfalarından radyolara, oradan sinema salonlarına uzanan bir geçmişi olsa da benim için, tıpkı pek çok kişi gibi, bu hikaye çocuklukta başladı. Uçabileceğine inandığım ilk süper kahraman, doğduğumda ekranda Christopher Reeve’in olduğu Superman’di. 1978’deki film hala birçokları için “gerçek” Superman tanımıysa, bunun bir sebebi var. Reeve sonrasında Brandon Routh karaktere nostaljik bir hava kattı, Henry Cavill ise başarılı ama daha karanlık, içe dönük bir portre sundu. Şimdi karşımızda yeni bir süper var: David Corenswet.
Corenswet, omuzlarına binecek bu ağır yükü kaldırmaya hazır mı? Fiziksel olarak kesinlikle öyle. ‘The Politician’, ‘Twisters’ ve ‘Pearl’ gibi yapımlardan tanıyor olabileceğiniz yetenekli İngiliz oyuncu, ‘Superman’ rolüne genç, kendinden emin ve idealist bir portreyle yaklaşıyor. Corenswet’in başarısında Lois Lane’i canlandıran ‘Marvelous Mrs Maisel’daki rolüyle parıldayan Rachel Brosnahan’la kurduğu güçlü dinamiğin de karaktere etkisi elbette büyük. Margot Kidder ile özdeşleşen karakter, Kate Bosworth ve Amy Adams gibi oyuncularla farklı dönemlerde hayat bulmuştu. Şimdi Rachel Brosnahan’la yeniden gazeteci kimliği öne çıkan, güçlü ama sade bir Lois izleyeceğiz.
Luthor olmadan olmaz
Gene Hackman ve Jesse Eisenberg gibi güçlü yorumlarla hafızalarda yer eden Lex Luthor karakteri bu kez Nicholas Hoult’a emanet. ‘The Favourite’, ‘The Menu’, ‘The Great’, ‘Mad Max: Fury Road’, ‘X-Men’ ve son olarak ‘Nosferatu’ gibi çok farklı türlerde izlediğimiz Hoult, aslında Superman rolü için de seçmelere katılmıştı. Daha önce ‘Batman’ rolünü Robert Pattinson’a kaptıran oyuncu, bu kez daha tehditkar bir Lex yerine kışkırtıcı ve dengesiz bir enerjiyle hikayeye dahil oluyor. Superman'in henüz var olmadığı bir dünyada gücün merkezindeyken, uçarak gelen bir figürün dengeleri bozması Lex için yalnızca öfke değil, derin bir hayal kırıklığı yaratıyor.
İçinde evrim geçirdi
Heyecan verici aksiyon sahneleriyle dolu ve mizahı da barındıran yapımda yıllar içinde Smallville, Titans ve Superman & Lois gibi dizilerde de görünen Superman’in süper köpeği Krypto da yeni filme dahil oluyor. Kadroda ayrıca Edi Gathegi, Anthony Carrigan, Nathan Fillion, Isabela Merced, Skyler Gisondo, Sara Sampaio ve birçok oyuncu bulunuyor.
Yeni Superman filminde sadece kahraman değil, anlatının kendisi de evrim geçiriyor. Bu versiyonda yalnızca büyük çatışmalar ve süper güçler değil, Clark Kent’in insani yönleri de merkezde. Gazetecilik mesleğine duyduğu bağlılık, insanlarla kurduğu bağlar, dünyaya aidiyet arayışı gibi temalar ön planda. Filmin detaylarında da bu saygı ve dönüşüm hissi korunuyor: Christopher Reeve’in oğlu Will Reeve’in kısa bir sahnede yer alması ve Superman’in yaratıcılarından Jerry Siegel’in torunlarının Daily Planet binasında figüran olarak görünmesi, hikayenin geçmişle olan bağını koparmadığını, aksine onu sahiplendiğini gösteriyor.
Filmin yönetmenliğini ve senaryosunu ‘Guardians of the Galaxy’ ve ‘The Suicide Squad’ ile süper kahraman sinemasına damga vuran James Gunn üstleniyor. Uzun süredir üzerinde çalıştığı bu proje, yalnızca onun kişisel tutkusunu değil, Warner Bros.’un DC evrenine dair yeniden inşa ettiği vizyonu da temsil ediyor. James Gunn’a yaratıcı anlamda sınırsız bir alan açıldı; çünkü bu projeye sadece bir film olarak değil, tüm bir gelecek planının temel taşı olarak da bakılıyor. Warner Bros. için Superman, uzun süredir yatırım yaptıkları yeni DCU evreni için büyük önem taşıyor. Şimdi tüm gözler gişelerden gelecek sonuçlarda ve izleyicinin filmle kuracağı bağda.
