Türkiye Fransız Kültür Merkezi, 80’inci yıl dönümünde, sanat ile duyusal deneyimi kesiştiren bir proje başlattı. ‘Karşılaşmanın Meyveleri’ adlı kültürel program kapsamında açılan sergi; ziraat mühendisi, ekolojist ve peyzaj mimarı olan Giulio Giorgi ile Nez, olfaktif kültürel hareketi ve İstanbul Saint-Joseph Fransız Lisesi iş birliğiyle giriş kat galerisinde 31 Ocak 2026’ya kadar açık olacak. Botanik ve koku üzerine bir ‘laboratuvar-sergi’ olarak tanımlanabilecek sergi, doğayı algılama biçiminde koku duyusunun rolünü sorgulamaya yönlendiriyor. Galeride, Saint-Joseph’in tarihî herbaryumları ile Giorgi’nin botanik araştırma defterlerini görmek mümkün. Giorgi, projeyi ve sergiyi Hafta’ya anlattı.
Görmeyi merkeze alan bir sanat tarihine karşı, koklamaya odaklanmak nasıl bir alternatif sunuyor?
Benim için çok önemli olan ve öğrencilerime de öğrettiğim bir şey var: Eğer peyzaj yapıyorsanız, bir peyzajın sadece bir görüntü olduğunu düşünemezsiniz. O zaman sadece bir resimdir yaptığınız. Her zaman peyzajın duyusal bir deneyim olduğunu söylerim. Bu da bir peyzajı aynı zamanda yediğiniz, dokunduğunuz, hissettiğiniz koklayabildiğiniz anlamına gelir. Çünkü peyzaj, sadece telefonumuzdan baktığımız bir yer değil, yaşadığımız bir yerdir. Günümüzde herkes ekran başında çok zaman geçirdiği için bence, görebildiğimizin ötesinde bir şeylerin olduğunu da göstermemiz gerekiyor.
Botanik sınıflandırmayı koku üzerinden yeniden düşünmek, doğaya yaklaşım şeklinizde yerleşik olandan farklı olarak neyi açığa çıkardı?
Ben daha çok çevresel tasarım dersleri veriyorum. Yani hem tasarım, hem mimarlık hem de peyzaj öğrencilerine. Öncelikle iki şey arasında ayrım yapmak lazım. Parfüm bir çeşit endüstriyel kokudur. Yapılır, bir şişededir, yıllarca aynıdır. Sentetik koku kalıcı olacak şekilde yapılır ve notaları vardır ama her zaman olduğu gibidir. Oysa bitkilerde -örneğin çiçeklerde- onu üreten hücreler olduğunu ve güne, havaya, toprağa göre değiştiğini hayal etmeniz gerekir. Bu gerçek bir ritim ve sürekli bir evrimdir; sentetik olanla hiçbir ilgisi yoktur. Elbette bazı molekülleri ortaktır. Birçok parfümde bazı çiçeklerin ana bileşeni olan linol var. Ancak parfümlerde ise sevdiğimiz ve çiçeklere koyduğumuz için var.
Kokuyu bir dil, bitkiyi bir partisyon olarak okuduğumuzu varsayalım. Sizce bu dilin grameri nedir? Yanlış bir cümle mümkün mü?
Kendinizi bitkileri koklamak için eğitebilirsiniz ancak eğitimin bir parçası da onu tanımlamak için doğru kelimeleri bulmaktır. Neden doğru kelimeleri bulmanız gerekiyor? Size yaptıklarımızı koklatabilirim ama bitkiyi tanımalısınız. Öte yandan; bir şeyi kokladığınızda sessizliğe ihtiyaç duyarsınız. Size, “Ah, bu şöyle kokuyor” diyen kimseye ihtiyacınız yoktur ve beyninizde bir şeyler bulmanız gerekir. Gerçekten çok samimi, çok disiplinli bir duygu söz konusu.

Bu proje sizce geleceğe nasıl bir kültürel etki bırakır?
Bana göre bu sergi, insanların bilime duyarlı bir yaklaşım sergileyebilecekleri ve bitkileri inceleyebilecekleri bir başlangıç. Öte yandan bunun için sadece kitaplarla zaman harcamanın zorunlu olmadığını göstermek adına da gerçekten önemli bir adım. Tarlalarda zaman geçirmeli ve neler olup bittiğini anlamak için onları koklamalısınız çünkü bu onların dili. Ve eğer onları inceliyorsanız, dillerini anlamalısınız. Bu nedenle sergi, insanları hem doğaya hem de bilime ve ekolojiye karşı daha duyarlı hâle getirmeyi amaçlıyor.
Sergiyi gezen biri sizce koklamanın ötesinde neyi duyumsaya başlar?
Koklamaya başlayınca yeni kapılar açarsınız. Gençken bir tür müzik dinlediğinizi hayal edin, belki bugünlerde hâlâ bazılarını dinliyorsunuz ama yaş aldıkça geliştiniz, değiştiniz. Bu, kokular için de geçerli. Belki şimdi biraz koklayabiliyorsunuz ama ne kadar çok büyürseniz, o kadar çok yeni kokular tanıyabilirsiniz. Tanıdığınızda öğrenirsiniz ve öğrendiğinizde doğayla daha fazla bağlantı kurarsınız.
Kendi parfümünüzü mü yapıyorsunuz yoksa endüstriyel parfüm kullanıyor musunuz?
(Gülüyor) Parfüm yapmıyorum, bu benim işim değil. Ama bana hangi parfümü kullandığımı sorarsanız, bir tane değil. Çok parfümüm var. Bunu bir giysi gibi düşünüyorum. Ruh hâlime ve zamana göre değişiyor. Bazı insanlar sadece bir parfüm kullanıyor ve bunun kimlikleri olduğunu düşünüyorlar. Ben öyle değilim.