Ege, baharı müjdeleyen ot festivalleri ile yerelde öne çıkan, dünya ölçeğinde ilgi uyandıran bir bölge oldu yakın zamandan beri. Öyle ki artık tur acenteleri bile festivallere özel programlar yapar hâle geldi. Vizyoner belediyelerin doğanın bize sunduğu zenginlikleri kullanıp bölgesel tanıtım, kültürel aktarım ve sürdürülebilir bir yaşamı sistemleştirmeleri özellikle bu yıl meyvelerini veriyor. Alaçatı Ot Festivali’nden sonra bunun son örneği, Urla Belediyesi’nin geçen hafta birçok yeniliklerle düzenlediği 11’inci Uluslararası Urla Enginar Festivali oldu.
Enginar gastronomik değeri ve sağlık açısından zengin içeriğiyle son yılların yükselen yıldızı. Festivalde gördüğüm kadarıyla Urlalılar enginar ile bin bir çeşit yemek yapıyorlar. Zaten Sözen Grup’un katkılarıyla gerçekleştirilen festivalin bu yılki teması bu açıdan çok anlamlı geldi: “Bir Enginar, Bin Lezzet.” Yerli ve yabancı turistlerle günübirlikçilerin Urla’ya, festivale ve enginara ilgisi o kadar yoğundu ki yerel işletmelerdeki, sokaklardaki ve pazardaki kalabalıktan adım atacak yer yoktu ama gördüğüm şu ki turistlerin keyfine diyecek yoktu; herkeste bir gülümseme. Öyle ki üç gün boyunca yaklaşık 230 bin enginar satıldığı bilgisini de aldım. Tabii stantları yeşillendiren sakız bakla, kuşkonmaz, rezene ve biberiye de yardımcı oyuncu olarak rollerinde son derece başarılıydı.
MİRASIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ
Üç gün boyunca festivali yerinde gözlemleyen Belediye Başkanı Selçuk Balkan’ı da Urlalıların yoğun ilgisi arasında yakalayıp konuşabildim. “Enginar, yalnızca sofralarımıza değil, kültürümüze de renk katmaktadır. Festivalimiz yalnızca bir kutlama değil, tarım mirasımıza sahip çıkmanın, geleceğe yatırım yapmanın ifadesidir” diyen Balkan, mutfak kültürümüzün ciddi bir zenginliği olduğunu, bunun da nüfusun çeşitliliğinden geldiğini söyledi. Balkan, “Biz özellikle tarımsal üretimin ve gastronominin desteklenmesi, sürdürülebilir olması için yerel mutfak kültürünü, geleceğe aktarmak, kayıt altına almak, şeflerimizin geliştirdiği tarifleri paylaşmak için buradayız” diye ekledi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR GASTRONOMİ
Enginar Festivali’nin bu yılki sürprizi ise lezzeti ve kültürel mirası sentezleyen konferans dizisi oldu. GastroFarm Urla 1’inci Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı; yerel üretici, şef, akademisyen, gastronomi yazarı gibi yeme-içme kültürünü yakından tanıyan öncü ve uzman isimleri buluşturdu. Dinleyenlere ilham veren söyleşiler; sürdürülebilir tarım, yerel üretim ve iyi gıda konularındaydı. Bu kapsamda Başkan Balkan da “Hedefimiz sürdürülebilir kırsal kalkınma ile yerel ürünlerimizin pazar payını artırmak, çiftçilerimize yeniden umut olmak ve üretimi teşvik etmektir. Biz istiyoruz ki toprak üreticide kalsın, ürünlerimizi kendi topraklarımızda yetiştirelim ve kooperatiflerimizi destekleyerek Atatürk'ün 'Ülke kalkınması yerelden başlar' sözünü rehber edinelim" dedi.
Konferansın her aşamasında emeği olanların ortak kanısı; gastronomi ve iyi bir çevreyi geleceğe sağlıklı bir şekilde emanet edebilmek. “Bugünün Toprağı, Yarının Sofrası” temasıyla da bunu destekleyen dizide; gastronomi turizmi, Urla Bağ Yolu ve şarapları, organik üretim, zeytinyağının yolculuğu, Türkiye’de restoran kültürünün yükselişi, gastronominin akademik boyutu ve Urla gastronomisinin sürdürülebilir evreni gibi başlıkların merkezinde konuşmalar gerçekleşti.
